Medyum Burak

21 Haziran 2008 Cumartesi

Aşk ve Bağlama Büyüsü

Ayrılanları ve dargınları birleştirme;Aşk ve Bağlama Büyüsü;Giden sevgiliyi geri getirme;Büyü bozma büyüden kurtulmanın çözümü;Kısmet açma maddi sıkıntılar için çözümler;Kişiye özle Muska;Kişiye özel Vefk Tanzimi;Kişiye özel Güç Mantrası hazırlama sıkıntılarınız için irtibata geçin...

Sorunlarınız çözümsüz Değildir... Medyum Burak sizlerle

msn:medyumburak@gmail.com
burak@medyumburak.com

18 Haziran 2008 Çarşamba

Vefk

VEFK NEDiR?

Vefk’in sözlük anlamı uyumdur, vefkin sağdan sola, yukarıdan aşağıya veya bir köşeden diğer köşeye olan evlerindeki sayıların toplamı birbirine eşit olduğu için bu adı almıştır, dini terminolojide ise vefk, tesirli Dua demektir.
Vefk bir dörtgen içinde birbirlerini dik olarak kesen doğruların arasında meydana gelen dörtgenlere, belirli zaman ve şartlarda, belli kurallar ile sayılar, sayıların değerlerinde harfler, kelimeler yada sayıların, harflerin ve kelimelerin beraber yazılmasıyla meydana getirilen şekildir.
VEFK NASIL ETKİ EDER ?

Belirli bir amacı elde etmek için yapılan vefk, kurallarına uygun yazıldıktan sonra, derecelerinin hizmetlilerinin isimleri bulunur. Bu hizmetliler Dua ve yemin vasıtasıyla istenen işlerde Allah’ın (C.C.) izniyle görevlendirilir, böylece etkili olur.
VEFKLER KAÇ ÇEŞİTTİR ?
Verfkler her sırasında bulunan kare sayısına ya da özelliklerine göre isimlendirilir.
Örneğin bir sırasında 3 kare varsa üçlü, 4 kare varsa dörtlü…………..10 kare varsa onlu vefk, bulunduğu gruba göre, Toprak, Hava, Ateş ve Su vefki, bağlı bulunduğu gezegene göre, Güneş vefki, ay vefki olarak isimlendirilir. Vefklerin bunlardan başka daha bir çok çeşidi de bulunur.
VEFKLERDE KULLANILAN SAYILAR VE HARFLER HANGİ DİLE AİTTİR ?

Vefklerde kullanılan harfler ve sayılar Arapça harfler ve sayılardır.
VEFK NASIL YAPILIR ?
A
rap alfabesindeki harflerin Ebced hesabında sayısal karşılıkları vardır, vefki yapılacak kelimenin veya cümlenin harflerinin sayısal değerleri Ebced hesabı tablosundan bulunur, toplanır ve elde edilen sayısal değerin vefki yapılır.
EBCED HESABI NEDİR ?

Ebced kelimesinin anlamı alfabedir, biz nasıl Türk alfabesine bazen ABECE diyorsak, Araplar da kendi alfabelerine Ebced demektedirler.
Vefk ilmi de dahil olmak üzere gizli ilimlerde kullanılan 28 harfli Arap alfabesinin Ebced tertibine göre dizilişinin Hazret-i Adem’e ( A.S. ) dayandığı rivayet edilir. Bu tertip ile alfabenin kullanıldığı tarih süreci içerisinde, zamanla bu harflere sayısal değerler verilmiş ve Ebced hesabı oluşturulmuştur. Bu sayısal değerler bu işin uzmanları, alimler tarafından denenmiş etkileri ve sonuçları makul karşılanmış ve kullanılmaya başlanmıştır.
VEFKLERDE KULLANILAN İSİMLER VE KELİMELER NELERDİR ?

Kişiye özel yapılan Vefklerde, özel bir konuda başarılı olma gibi vs..kullanılan kelimeler genelde Kuran-i Kerim Ayetleri talebin kendisi veya Allah’ın (C.C.) isimleridir. Büyü ve buna benzer işlerde kişi ve şahıs isimleriyle beraber Esma, Ayetler ve başka birçok kelimeler de kullanılır.
VEFK YAPILIRKEN HANGİ BİLGİLERE GEREK VARDIR ?

Vefkin yapılış kurallarını bilmek gerekir, bundan başka, burçlar, burçların özellikleri, uğurlu gün ve geceleri, birbirleri ile olan dostluk veya düşmanlıkları, burçların yönetici gezegenleri, gezegenlerin birbirleriyle olan dostluk ve düşmanlıkları, gezegen ( yıldız ) saatleri, gezegenlerin tütsüleri, günlerin ve gezegenlerin hizmetlilerinin isimleri ve vefkin derecelerinin hizmetlilerinin isimlerini bulma metotlarını da bilmek gerekmektedir.
Vefk yapmak için gereken bütün bilgiler ileriki sayfalarda tablolar halinde sırayla verilecek, nasıl ve hangi şartlarda kullanılacağı açıklanacaktır. Örnek Vefk yapılırken kullanılan bilginin hangi numaralı tablodan kullanıldığı ve nasıl kullanıldığı belirtilecektir, ayrıca verilen her tablodan hemen sonra o tablonun ne işe yarayacağı ve nasıl kullanılacağı da anlatılacaktır.
Vereceğimiz bütün bilgiler gerektiği gibi doğru zamanda ve doğru şartlarda kullanılırsa Allah’ın (C.C.) izniyle başarı kaçınılmazdır.
VEFK YAPARKEN DİKKAT DİLECEK HUSUSLAR

Vefk yapılırken dikkat edilecek hususları Vefk’in yapım aşamaları içinde anlatalım.

Vefkin yapımı Üç aşamada gerçekleşir.

BİRİNCİ AŞAMA :

Vefki çizmeye başlamadan yapılması gerekenler.

1. Psikolojik olarak hazırlanmalı, istek ve amaç kesin çizgilerle belirlenmelidir. Birçok anlam ifade edebilecek ve sonuçları kolayca anlaşılamayacak isteklerde bulunulmamalıdır.2. Dua,Havas ve Esma okunurken dikkat edilecek hususlar defalarca okunmalı ve onlara kesinlikle uyulmalıdır.3. Başarının Allah’tan (C.C.) olduğuna kalben ve ruhen inanılmalı, Dua etmeli ve başarı Allah’tan (C.C.) dilenilmelidir, çünkü her şeyin mutlak sahibi odur.4. Yapılacak vefkin bulunduğu kitapta, o vefkin yapılma zamanı ve usulü ile ilgili bölüm yine defalarca okunmalı ve onlara kesinlikle dikkat edilmelidir.5. Vefki çizmeye başlamadan önce o vefk için gerekli bütün bilgiler ( Burcunu, özelliklerini, saatini….vs ) hazırlanmalı vefkin müsveddesi yapılmalı ve o da defalarca kontrol edilmelidir.6. Kişiye özel vefk yapılacaksa ve vefkin yapılması için özel bir bilgi yoksa, o kişinin burcunun doğruluğu ve sair bilgiler kontrol edilmeli, burcunun özelliğinde ( su hava, toprak, ateş ) gezegenin gününde, saatinde yazılmalı ve okunacak Esmalar veya ayetler o saate denk getirilmelidir.7. İki kişi için vefk yapılacaksa ve yine vefkin yapılması için özel bir bilgi yoksa yapılacak işte başarı şansının olup olmadığının bilinebilmesi için, iki kişinin burçlarının birbirlerine olan uyumuna kesinlikle bakılmalıdır.8. Vefkte kullanılacak Arapça harfler, kelimeler sayılar defalarca kontrol edilmeli ve gereken hesaplar doğru yapılmalıdır.9. Vefkin dereceleri ve hizmetlilerinin isimleri çıkarılmalı, yemin oluşturulmalı ve kontrol edilmelidir.10.Yapacağınız vefkin tütsüsü belirlenmelidir.
İKİNCİ AŞAMA :

Vefki çizerken yapılması gerekenler
11. Vefkin çizgilerini çizdikten sonra içini doldurmaya en küçük sayıdan başlanmalı, vefkte sayıdan başka harfler veya kelimeler varsa Ebced tablosundan değerleri bulunup hesaplanmalı ve sıra ona göre belirlenmelidir.12. Vefki çizmeye başlamadan, niyet esnasında vefkin tütsüsü yakılmaya başlanmalıdır.13. Çizim sırasında ve vefki yaptıktan sonra kesin başarılı olunacağı bir an olsun akıldan çıkarılmamalı ve başarı için Allah’tan (C.C.)yardım dilenmelidir.14. Vefk için yapılacak özel bir zaman yoksa çizim için gece yarısından sonra bir zaman seçilmelidir.15. Vefki güneş ve ay ışığından uzak tutmalı, vefkin bir Dua olduğu unutulmamalı, yazarken ona saygı gösterilmelidir.16. Vefkin çizimi bittikten sonra, tüm satırların, sütunların ve bir köşeden diğer köşeye olan evlerin sayısal değerlerinin toplamı eşit olmalıdır.

ÜÇÜNCÜ AŞAMA :

Vefki çizdikten sonra yapılması gerekenler
17. Çizim bittikten sonra derecelerin hizmetlileri bulunmalı, yemin oluşturulmalı ve hizmetliler görevlendirilmelidir.18. Vefk katlanmadan önce kendi tütsüsü ile tütsülenmelidir.19. Özenle, su geçirmeyecek bir şekilde katlanmalı ve yere düşürülmemelidir.20. Vefkin etkisinin çabuk gerçekleşmesi için okunması gereken Esmalar, Dualar gerektiği zamanda ve gerektiği sayıda okunmalıdır. Bu konuda da başarılı olabilmek için Dua, Havas ve Esma okunurken dikkat edilecek hususlar, defalarca okunmalı ve onlara
kesinlikle uyulmalıdır.

4 Haziran 2008 Çarşamba

Papaz Büyüsü

-hayz kanı ile yapılan ve pagan dönemlerden kalan en etkili büyü çeşitlerinden birisidir...
-genellikle kadim süryani dili ile okunan dualar kullanıldığı için papaz büyüsü adını alır...
-kadının hayz günü başlangıcın daki ilk kan ile yapılır...
-sıcak ve soğuk şekli vardır...
-bir çok amaç için yapılır (bağlama,muhabbet,kısırlık,soğutma ve cinsel tercih değişikliği için)
-bazı ünlü bayanların genç erkekler üzerinde uygulattığı gibi bir rivayet te vardır...

Büyü Ve Sihir

NAZARNazar... (yani göz degmesi) bu kelime Arapca kökenli olup Türkçe karsiligi dikkatli bakis anlamindadir. dikkat'i bir nokta'da toplamak,yogunlasmak,heves etmek gibi yada çok istemek, veya kiskanmak gibi terimlerle tanimlanabilir ÜZERIMDE BÜYÜ VARMI? Büyüler Belirli Siniflarla Gruplanmistir:
Secere (Aileden Gelen Geçmişten Etki...)Çapraz ( Bir Kisiyi Birden fazla Farkli noktalardan yapilan )Mender ( Ayriligina Yönelik çok güçlüdür..)Zilhar ( Basit ama kisiyi iç sikintisini artiran tarz..)Burma ( Neye el atsa kurusun Iflas etsin...)Hahame ( Incil ve tevrat tan faydalanilir bir haham yada papazdan faydalanilir etkisi güçlü tarzlari barindirir.Hal arasinda Papaz Büyüsü de denir)Sereme ( Yildiz düşürmek ruhu hapsetmek için yapilir)Cannile ( Cin musallat etmek için yapilir..)Pindar ( Hayvan sakadatiyla yapilan hastalik felç büyü tarzlarini içerirKirca ( Aile de Anneyi babayi kardesleri birbirine düşürme ...)Elamme (Korku Hiper panik Karabasan v.b için Genelde Savaslarda ordulara karsi kullanilmistir...)Daha Yızlerce Büyü için bunlar Katagorize edilmis ve adlandirilmistir.1) Askta Her sey çok iyi güzel giderken birden biçak gibi Iliskiniz kesildi ise!
2) Isinizde Basarilisiniz Fakat Ne yaparsaniz yapin Düsündügünüzün Olmasi gereken olumlu sonuçları maddi olarak alamiyorsaniz!
3) Esiniz Artik size dokunmak hatta görmek dahi istemiyor Sizi Seytan gibi gürüyor yada Eski ilgisi ve davranislari tamamen degisti ise !.4) Mutlu ve Huzurlu olamiyorsaniz sürekli bas agrisi,Iç sikintisi,Ani panik ataklar,Süphecilik,Yanlizlik hissi,Kimseye güvenememe ,Uyku düzensizligi, Banyoda gözlerinizi kapali tutmaktan korkma ....daha sayabilecegim pek çok Rahatsiz edici huzur bozucu Halleriniz irade disi davranislariniz varsa mutlaka ,Ebced'i depna ya baktiriniz.
Erken Teshis sizi her zaman Hayatinizin birdaha geri dönüsi olmiyan yollara girmesine daha basinda Farkettirip Engelliyebilir.Ebced'i depna Seytanin Hiç sevmedigi bir kelimedir.Sizi kurtulusa
KARA BÜYÜ; NEDIR VE ÇESITLERI NELERDIR:
Kara büyü ; KÖTÜLÜK, Için yapilan büyüdür,.Kara büyü insanin hayatina sagligina mal ve mülküne evine-barkina-hayvanlarina yönelmis olan ,BÜYÜDÜR;
Sevisenleri-evli esleri birbirinden sogutmak ve ayirmak konusma kabiliyetini cinsi kudreti-uykuyu vs baglamak hisim ve düsman kabul edilen kisiyi hasta etmek.Kara büyü asil sihir ki bazi kimseler perilerin ve hususiyetle seytanlarin yani kafir cinlerin müdahalesiyle bu büyü islemini yaparlar.Halk arasinda bu tarz büyüleriyapanlar hos karsilanmaz

25 Mayıs 2008 Pazar

Muska Nedir?

Muska , bir kağıda Kur’an-ı Kerim’den şifa verici ve koruyucu ayetlerin yazılması ile bunun üzerine nefes edilmesidir.Burada dikkat edilmesi gereken husus, sadece kağıda yazı yazmak sureti ile bir tesir meydana gelmez. Bunu yazan kişinin Yazılanlara manyetik bir nefes etmesi işlem için gereklidir.
Kimi insan nefesiyle, kimisi gözleriyle, kimisi elleriyle manyetik akım vererek cinlerden veya havadan gelen manyetik akımın sebep olduğu rahatsızlığı yok ederler. Hz. Peygamber rahatsız olanların bazılarına, bazı sahabelerin nefes etmelerini, okumalarını, muskaya bazı şifa ayetlerinin yazılmasını tavsiye etmiştir.
Hz Peygamber sahabelerle beraber otururken, birden biri koşarak Ey Allah'ın Resulü "Beni akrep soktu" deyince, sahabelerden bir tanesi "Ya Resulullah, ben Rukye yapabilir miyim?." dedi. İzin alınca , Rukye yaptı, okudu, nefes etti. Rahatsızlık giderildi.
Asrı saadet zamanında Hz. Peygamber kötülüğe ve şerre sebep olabilecek muska ve Rukye yi yasaklamıştır. İyilik ve sağlığa faydalı olabilecek muska ve Rukye ye izin vermiştir. Hz. Aişe validemize nazar isabet edip, rahatsız olduğunda, Hz. Peygamber ona muska yazılmasını ve bunu üzerinde taşımasını tavsiye etmiştir.
Hz peygamber hastalığından dolayı muzdarip olan insanlara Kuran’dan sure ve ayetleri okuyup nefes ederlerdi.Aynı zamanda ağrıyan yerlere mübarek eliyle mesh ederlerdi ki bu bir manyetik pasdır bir biyo enerjidir.

CİNLER

Cin’in lugattaki manası gizliliktir, görünmeyen gizli varlıklar demektir. Cinlerin asıl suretini gören olmamıştır. Cinlerin hakikatini göremeyiz. Çünkü cinler metafizikdir manadır görülmeyecek kadar latif varlıklardır.
Kur'an'de iki yüzden fazla ayetler cinlerin yaratılışından varlığından insanlardan önce yaratıldığından bahseder ayrıca özellikle kuran'ın 72. suresi olan 28 ayetten müteşekkil cin suresi hep cinlerden bahseder. Bu bakımdan mutlak bir varlık olarak cinlerin inkarı İslam inancına göre mümkün değildir. Pozitif ilim de cinlerin varlığını ve görünmez olduklarını kabul etmektedir.
Cinler dünyadaki insan sayısının beş katıdır. Ömürleri 800 ile 1000 yıldır hatta daha fazladır. insanlar gibi hayat şartları var. Birbirleriyle evlenebilir, hatta çoluk çocuk sahibi olabilirler.
İnsanları, dağları, taşları, ağaçları, yerleri, gökleri, denizleri ve nehirleri yaratan Allah, tıpkı onlar gibi birer varlık olan cinleri de yaratmıştır. Cinler de Allah (C.C.) tarafından yaratılmış olan tüm varlıkların gözle görülmeyen birer fertlerdir. Kur'anın ifadesine göre asıl maddeleri ateştir. Son derece latif ve ince cisimli oldukları için, gözle görülmezler. Tıpkı nurani olan melekler gibi. Onların gözle görünmemesi yokluklarını gerektirmez. Vardırlar ama görünmezler. Varlıkları Kur'an ve hadislerle sabittir. İnkarı mümkün değildir.
BÜYÜK ALİM ŞEYH ŞA'RAVİ buyururlar ki; " Gaybi işlerde dini meselelere gelince, bunlara iman etmek vaciptir. Mahiyetini ve keyfiyetini bilmesek bile. Çünkü imanın bir zirvesi vardır ki, o da Allah'a iman etmektir. Bir kere kendi isteğinle Allah'a iman ettin mi? Aklınla zirvenin altına girdin mi? Aklın alsın, almasın Allah'ın her dediğini kabul etmek zorundasın. Çünkü bilmemek ve görmemek de hiçbir zaman delil sayılmaz. Çünkü maddeyi gören gözler, manaya da inanmak mükellefiyetindedir. Yani bir şeyin varolduğunu bilmemek, o şeyin yok olduğunu göstermez.
A raf Suresi Ayet : 27 Sayfa : 154
"Ey Adem oğulları, çirkin ve ayıp yerlerini kendilerine göstermek için ebeveyniniz olan Adem ile Havva'nın elbiselerini soyarak, şeytan onları nasıl cennetten çıkardı ise, sakın size de bir bela yapıp, sizi saptırmasın. Çünkü şeytan ve kabilesi kendilerini göremeyeceğiniz yerlerden onlar sizi görürler. Biz şeytanları iman etmeyenlere dostlar yaptık."
Ayet-i Kerime'den anlaşılıyor ki, insanlar cinlerin asıl şekil ve suretlerini göremezler. Ancak herhangi bir kılığa girerlerse mümkündür. Ama cinler her surette ve her zaman insanları görürler.
Hicr Suresi Ayetler: 26 ve 27 Sayfa: 264
“Andolsun ki, biz insanı balçık haline gelmiş, kuru bir çamurdan yarattık.” “Cinleri de sizden önce, dumansız, azgın ve şiddetli ateşten yarattık.”
Rahman Suresi Ayetler: 14 ve 15 Sayfa: 532
" İnsanı kurumuş, kerpiç haline gelmiş kuru bir çamurdan yarattık. " " Cinleri de dumansız bir alevden yarattık. "
1. İnsanların arasında bulunan, yerleşen ve göç eden cinlere, AMMAR denir. 2. Çirkinleşip şirret haline gelen cinlere ŞEYTAN denir. 3. Çocuklara musallat olan cinlere ERVAH denir. 4. Yaramaz ve güçlü cinlere de İFRİT adı verilir.
a. Kanatları vardır kuş gibi uçarlar. b. Yılan, kedi, köpek, manda, keçi ve haşere hayvanlar şeklindedir. c. Diğer bir sınıftır ki onlara hesap ve ceza vardır.
CİNLERİN ÖZELLİKLERİ
1.Cinlerin kılıktan kılığa, şekilden şekle girme özellikleri vardır.
Cinler bir çok kılığa girdikleri gibi, daha çok insan kılığına da girmeleri mümkündür. Enfal Suresi Ayet: 30 Sayfa: 181 ayetindeki ifade aynen şöyledir; Bir gün Kureyş kafirlerinin ileri gelenleri bir araya gelip, 'Muhammed'i hapsedelim mi? Öldürelim mi? Veya Mekke'den sürelim mi? ' diye birbirleriyle istişare ederken, cinlerin ilk yaratılanı şeytan, namı diğer iblis, üstü başı pis, kötü bir insan kılığında bunlara yanaşıp, öldürmeleri için vesvese ile telkin etmiştir.
Hz. Ayşe validemiz bir gece cinler tarafından yatağından kaldırılarak yüksek bir mahkemenin huzuruna getirilir. sebebini sorunca cinler aleminden bir müslüman cini öldürdün. Bunun mahkemesi görülecek, denildi. O da: Ben nerede bir cini öldürdüm dedi. Sen Kuran-ı Kerim okurken, bizim müslüman cin kardeşlerimizden birisi bir yılanın içine girerek seni dinlemeye geldi. Siz hanenizde o yılanı görünce öldürdünüz. Dolayısıyla içinde bulunan kardeşimizde öldü. Bunun hesabı görülecek. Bu Hadisenin sonunda barış ve anlaşma yapılarak. Olay tatlıya bağlandı.
Cinler insanlar gibi canlı, şuurlu, ve akıllı varlıklardır. Yalnız akıl ve muhakeme konusunda insan daha üstündür. Cinlerin sürat ve görüntü verme, geçmişe gidip gelme gibi bizden üstün tarafları da vardır. Bununla beraber bizim gibi onların da ruhları vardır. Ruh sayesinde canlı kalmaktadırlar. Aramızdaki fark bizim ruhumuz molekül yığını yeni maddedir. Cinlerin ruhu ise bir enerji akımının içindedir.
2.Hızlılık özellikleri vardır.
Cinler sesten hızlıdırlar. Titreşim hızlılıkları saniyede 300.000 km den fazladır. Bir saniyede Dünyanın bir yerinden diğer yerine ulaşacak hızlılıktadırlar.
Neml Suresi Ayetler : 38 ve 39 Sayfa : 381
“Süleyman cinlerden, insanlardan ve kuşlardan müteşekkil adamlarına dönerek, -Ey ileri gelenler, Yemen Sultanı olan Belkıs, Müslüman olarak gelmeden önce, tahtını, yetkisini bana hanginiz getirecek dedi.” “Cinlerden bir ifrit, -ben o tahtı sana yerinizden kalkmadan getiririm. Benim buna gücüm yeter, ona hiç bir zarar vermeyecek kadar, güvenilir ve eminim- dedi”
Yukarıdaki ayetin ifadesinden anlıyoruz ki, Hz. Süleyman Belkıs'ın tahtını Yemen'den getirmek isteyince, bir cin ' Sen makamından kalkmadan,ben onu sana getiririm. Benim buna yetecek gücüm var ' demiştir. Süleyman (A.S.) Kudüs'te, getirilecek taht ise Yemen'deydi. Onu bir saniyede getirmek büyük bir hız ve büyük bir güce sahip olmak demektir.
3.Semaya çıkıp, semadaki haberleri çalıp öğrenme özellikleri vardır. Ancak, Hz. Peygamber’ in doğumundan sonra bu yasaklanmıştır.
Peygamber Efendimiz (SAV) yanında bulunan arkadaşlarına; " Herkese cinlerden bir arkadaş verilmiştir" buyurdular. Sahabe ; " Ya Resulullah sana da mı cinlerden bir arkadaş verildi? " diye sorduklarında, Resulullah; "Evet, bana da cinlerden bir arkadaş verildi. Ancak Allah ona karşı beni güçlü kıldı. O cin müslüman oldu. " buyurdular.
Cinler de inanlar gibi Allah'a ibadet ve itaat etmekten mesuldurlar. Bunlara akıl verildiği için yaptıkları işlerden sorumlu olurlar. Bu itibarla akıl sadece insanlarda, cinlerde ve meleklerde vardır. Hayvanlarda akıl yoktur. Zeka, his, içgüdü ve ilham vardır. İpek böceğinin ipek, arının bal yapması zekası, içgüdüsü ve ilhamı sayesinde olur.
Şuara Suresi Ayet: 212 Sayfa: 377
" Şüphe yok ki cinler semaya çıkıp oradaki haberleri öğrenmelerinden, meleklerin sözünü işitmelerinden, gayb haberlerini öğrenmelerinden azledilmişlerdir. "
Mülk Suresi Ayet: 5 Sayfa: 563
“Yemin olsun ki en yakın semayı kandillerle, yıldızlarla süsledik ve onları şeytanlar için atılacak taşlar yaptık. Bu taşlar meleklerden sır çalmaya gelen şeytanları öldürür veya sakatlar. Ve o şeytanlara çılgın ateş azabı hazırladık.”
Cin Suresi Ayetler: 8 ve 9 Sayfa: 573
“ Cinler – Doğrusu biz semayı yokladık da, onu bekçiler ve gök taşları ile doldurulmuş bulduk.- “ “ Halbu ki biz Peygamberin gönderilmesinden önce, haber dinlemek için gök yüzünün bazı yerlerinde otururduk, haberleri öğrenirdik. Fakat şimdi kim haberleri dinleyecek olursa, kendisini gözetleyen yalın bir ateş buluyor. ”
Hz. Resulullah'ın doğduğu gece aşağıdaki sıralayacağım hadiseler ve mucizeler meydana gelmiştir.
1. Kabe’deki lat, uzza ve menat gibi kafirlerin taptığı yüzlerce put yere serilmiştir. 2. İran kısrasının MEDAYİN şehrindeki sarayının burçları yıkılmıştır. 3. Mecusilerin yani ateşe tapanların bin yıldan beri yanan ateşi aniden sönmüştür. 4. Mukaddes sayılan SAVA gölünün suyu çekilerek kurumuştur. 5. ŞAM tarafında bin yıldan beri kuru bir vadi olan ve suyu akmayan SEMAVE nehri dolup taşarak akmaya başlamıştır. 6. Hazreti Peygamberin doğduğu geceden itibaren şeytan ve cinlerin gayb haberlerini öğrenmeleri için semaya çıkmaları yasaklanmıştır. Böylelikle kahinlere, sihirbazlara gayb haberlerini veremez olmuşlardır.
CİNLERİN MELEKLERDEN FARKI
1. Allah melekleri nurdan, cinleri ise ateşten yarattı.
Sad Suresi Ayet: 76 Sayfa: 458
“ İblis, ‘ Ben ondan daha hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın. O’nu ise topraktan yarattın. ‘ dedi. “ Bu ayetin ifadesine göre, cinlerin mutlak suretle ateşten yaratıldığının kanıtıdır.
Hz. Peygamber buyuruyor ki;
" Melekler nurdan, şeytan ateşten, insanlar topraktan yaratıldı. "
2. MELEKLER Allah'a isyan etmezler. ŞEYTAN Allah’a isyan etti.
Kehf suresi Ayet : 50 Sayfa : 300
“ Biz meleklere Adem’e secde edin dediğimizde İBLİS hariç hepsi secde etti. İBLİS cinlerdendi ve Allah’ın emrinden harice çıktı. ‘ Ey insanlar, beni bırakıpta iblis ve onun zürriyetini dostlar mı ediniyorsunuz ? Halbuki onlar size düşmandırlar. Zalimler için ne fena bedel. ‘ “ Bu ayetten anlıyoruz ki, şeytanlar cinlerin isyan eden ve Allah’ın emirlerine karşı çıkan gurubudur.
Tahrim suresi Ayet : 6 sayfa : 561
"O melekler Allah'ın emrettiği hususlarda asi gelmezler, isyan etmezler, emir olunduklarını yaparlar. Allah'a baş kaldırmazlar. "
3. MELEKLER, yemezler, içmezler, üreyip, çoğalmazlar. CİNLER ise, yerler, içerler, üreyip, çoğalırlar. Sayıları insanlardan daha çoktur. Cinlerin latif ve ince varlık olmaları, üreyip çoğalmalarına engel değildir. Kendilerine iyiliği dokunan insanları ödüllendirirler, saygısızlık yapanları da cezalandırırlar. Bazı insanları etki altına alıp kendi isteklerine alet ederler veya kötü işler yaptırırlar. Hatta bazen insanlara aşık olan cinler bile vardır, bu durumda sevgililerini kaçırarak onlara sahip olurlar. İslamiyet açısından, iyi huylu "müslüman cinler" ve kötü huylu “kafir cinler“ de vardır. Bu tür cinler daha çok büyücülükle uğraşanların ilgisini çekmektedir. "Huddam" (hizmetçiler) adı altında bulunan bu cinler sayesinde hastalıkların iyileştirildiği, kötülüklerin defedildiği ve bir takım doğaüstü olayların meydana getirildiği varsayılmıştır.
CİNLER NEREDE YAŞARLAR
BİLAL BİN EL-HARİS ‘ den rivayettir :"Bir yolculuk sırasında Resulullah'la birlikte bir yerde konakladık, defi hacet için dışarıya çıktılar. Bende peşinden ibrik götürdüm. Yanına yaklaştığımda bazı insanların birbirleriyle kavga eder gibi, ağız dalaşı yaptıklarını gösteren sesler işittim. Hiç böyle ses işitmemiştim, sonra Resulullah geri döndüler, kendisine YA Resullullah ; senin yanında bazı erkeklerin kavga seslerini duydum.
Ama ağzından konuşan kimseyi görmedim, dedim. Rasulullah (SAV) müslüman cinler ile müşrik cinler birbirleriyle kavga edip, çekiştiler, beni aralarına hakem tayin ettiler. Kendilerini bir yerlere yerleştirmemi istediler. Ben de müslüman olan cinleri köy ve dağlara, müşrik olan cinleri de, dağlarla denizler arasına yerleştirdim buyurdular. “ Ayrıca cinler hamamlarda, mezarlıklarda, pis yerlerde, ahırlarda, çöplüklerde, ıssız yerlerde, duvar deliklerinde ve ağaç kovuklarında yaşarlar.
Peygamber Efendimiz(SAV); " Bana Nusaybinli cinlerden bir grup geldi, iyi cinlerdi. Benden yiyecek istediler, bende Allah'a dua ettim. Rastladıkları kemik ve tezekler onların yiyecekleri olsun. Tezek ve kemikle taharet almayın. Çünkü onlar cin kardeşlerinizin azığıdır.” buyurdular. Cinler insan artıklarını yerler. Cinlerin yemekleri besmele çekilmeden yenen yemeklerdir. Ayrıca tezek ve kemikler de onların yiyecekleridir.
Cinlerin insanlar gibi sosyal hayatları vardır. Onların da düğünleri, şenlikleri, toplantıları, seminerleri, konferansları vardır. Üreyip çoğalırlar. Yerler, içerler. Fakat onların yeyip içmeleri, koku duyusuyladır. Nefsani olarak doyarlar. Ayrıca cinlerin para kuru soğan ve sarımsak kabuğudur. Bunlar kesinlikle yakılmayacaktır. Aksi halde cinlerin hışmına uğrarsınız, yani zarar görürsünüz.
İNSANLAR CİNLERLE İRTİBAT KURABİLİR
İnsanlar cinlerle irtibat ve iletişim kurabilirler. Bu mümkündür. Ancak cinlere hükmedemezler. Cinleri tahakküm altına alamazlar. Bu yetki , Kuran'ın ifadesine göre Hz. Süleyman (A.S.)'a verilen bir yetkidir. Hz Süleyman'ın camdan sarayı vardı bu sarayı cinlere yaptırmıştır. Cinler metafizik aleminin sakinleri olması itibariyle, enerji ve ışından ibarettir.
Ben ve benim gibi özelliği olan insanların cinlerle konuşması mümkündür. Fakat bu konuşma, bu görüşme, bu irtibat ve iletişim fizik aleminin sakinlerinden olan insanlarla konuşur gibi değildir, çünkü insanlar metafizik değil fizikseldir ve molekül yığınından ibarettir. Beynimize gelen manyetik akımı sese dönüştürürüz. Bir çok insanların da beynine manyetik akım gelir. Ancak sese dönüştürmek, iletişim ve irtibat kurmak ayrı bir sanat, ayrı bir hüner, ayrı bir beceri ve ayrı bir özelliktir.
Bazı insanların fizik aleminden metafizik alemine geçişleri mümkündür. İmam-ı Rabbani, İmam-ı Azam, Abdulkadir Geylani, Muhiddin Arabi, Mevlana Halid-i Bağdadi bunlardan bazılarıdır.
İnsan ruhu metafizik aleminde cinlerden daha hızlı, daha kabiliyetli ve daha kuvvetlidir. Hz. Süleyman (A.S.) cinlerden insanlardan ve kuşlardan müteşekkil askerine, Sebe melikesinin tahtını hanginiz bana getirir dediğinde cinlerden bir ifrit, yerinden kalkmadan getiririm dedi.
Ehli kitaptan ve veliyullahdan olan ayrıca Hz. Süleymanın veziri Asaf bin Berhiya ismindeki bir zat, gözünü kırpmadan getiririm dedi. Tahtı yanında gören Hz. Süleyman . "Bu hal, bu kuvvet ve bu kudret mutlak ve mutlak Rabbimdendir." deyip Allah'a şükr etmiştir.
Sad Suresi Ayetler : 35, 36 ve 37 Sayfa : 456
“Ey Rabbim, bana öyle bir mülk, yetki ve ruhsat ver ki. Benden sonra hiç kimse de olmasın, muhakkak sen bütün dilekleri verensin, VAHHAB’ sın.” “Biz rüzgarı onun emrine bağlı kıldık, emri ile istediği yere rahatça akar giderdi.” “Cinleri de onun emrine bağlı kıldık. O cinlerin kimisi bina ustası, kimide dalgıçtı.”
Enbiya suresi Ayetler: 81 ve 82 Sayfa : 329 ve 330
“ Süleyman’ ın emrine esen rüzgarı verdik ki, bu rüzgar O’ nun emri ile içine bereketler verdiğimiz yere (Şam’a ) esiyordu. Biz her şeyi biliyorduk. " “ Cinlerden O’ nun için dalgıçlık edenleri ve daha başka işte çalışanları emrine verdik. Ve hep onları zapteden bizdik. “
Bu ayetlerin ifadelerinden anlıyoruz ki, Hz. Süleyman bina ve duvar ustalarına hanlar hamamlar, çeşmeler ve mescitler yaptırıyordu. Hatta Kudüsdeki Mescid-i Aksa’yı cinlere yaptırdığı mütevatirdir. Cinlerin dalgıçlarına da Kızıldeniz’ den inci ve mercan çıkarttırıyordu.
Neml suresi Ayetler : 17 ve 18 Sayfa : 379
“Birden Süleyman için cinlerden, insanlardan ve kuşlardan teşekkül eden orduları toplandı. Bütün bunlar toplandığı yerden sevk ve idare ediliyorlardı.” “Nihayet Süleyman ve insanlardan, cinlerden, kuşlardan müteşekkil ordusu Şam’ daki karıncası bol olan, karınca vadisine vardıkları zaman, karıncaların hükümdarı olan bir karınca şöyle dedi; ’ Ey karıncalar, yuvalarınıza girin Süleyman ve müteşekkil ordusu sizi fark etmeyerek ezip geçmesin. ‘ “
Ayetlerin ifadelerinden özet olarak anlıyoruz ki, cinleri tahakküm altına alanların HZ. Süleyman gibi bir güce sahip olması gerek.
CİNLER İNSANLARI ÇARPARLAR MI ?
Bakara Suresi Ayet : 275 Sayfa : 48
“Faiz yiyenler, mahşer günü kabirlerinden, cinlerin çarptığı kişiler gibi kalkarlar”
Cinler bir nevi yelden ibarettir. İnsan ise sürekli nefes alır verir, bu yüzden cinler herhangi bir yerinden insan bedenine girerler. Bu şekilde vücudun herhangi bir organına rahatça tesir eder. Cinler ateşin duman tarafından yaratılmıştır. Duman ise insan vücuduna rahatlıkla girebilir. Sigara dumanının girmesi gibi. Ekseriyetle beyine yerleşirler.
Çünkü oradan diğer uzuvlara kolay etki edebilirler. Hastanın dilinden konuşan bazı cinler de beyinde olduklarını haber verirler. Cinler beyine girip orada yerleştikleri gibi Vücudun herhangi bir yerine de yerleşirler. Sebepsiz ağrı ve sancıya sebep olurlar.
Cinler, bazı insanların beynine manyetik akım verirler. O manyetik akım insanın enerji ve elektrik üreten sistemini bozar. Artık o insanın rolantı bozulmuş demektir. Vücudun bazı organlarına elektrik gitmez. İnsanın sinirlerine, beyin sistemine tesir eder. Bu sefer vücudun ürettiği enerji ve elektrik akımı düzensiz hale gelir. En gelişmiş rontgen makinelerinin çekemediği, tesbit edemediği manyetik yaralar ve ağrılar ortaya çıkar. Manyetik akım zamanla hücre düzenine tesir eder. Biyolojik bazı rahatsızlıklara yol açar. Kişi artık psikolojik bir hasta durumundadır.
Bu gibi durumlarda kabiliyetli olup, elinde gözlerinde manyetik yoğunluğu olan kişiler, insanların hangi bölgelerinin hassas olduğunu, menfez ve kanalların nerede bulunduğunu, hangi yerden akım aldığını tespit ederler.
Peygamber Efendimiz(SAV) ;" Şeytan insanoğlunun damarlarındaki kana karışıp, kan gibi akar. " buyurmuşlardır. Çünkü, cinler insan beynine hulûl etme kabiliyetine sahiptirler. Hatta etki altına aldıkları kişiye bazı bilgilerde verebilirler. Onların insan bedenine girip, beynine yerleştikleri tevatüren doğrudur. Cinlerin kötüleri, insanın bedenine ve aklına verdiği zarar, ilk çağlardan beri iyi bilinir. Ancak bundan daha tehlikelisi, insanın dinine, imanına verdiği zarardır. Tedavisi Kur' anla mümkündür.
"Şeytanın Allah tarafından üzerine musallat edildiği insanı çarpması doğrudur. Bu Kur'an da açıklanmıştır. Şeytanın çarptığı insanda fiziki değişiklikler yapabilir veya beyin dalgalarını kontrol altına alıp istediğini söyletebilir" insanların cinler tarafından çarpıldığı ve bir takım değişikliklere sebebiyet verdiği teyit edilmiştir. Cinler insan bedeninin tamamına girer. Bedende ağrı sancı ve titreme olur. Uzun zamandır insan bedeninde bulunur.
Şeyh Abdülaziz Bin Baz; Cin çarpmasının Kur'an-ı Kerim ile tedavi edilmesinin caiz olduğunu kaydetmiştir. Bu da şeytanın insanı çarpması olayının doğru olduğunu gösteren bir başka delildir.
Al’i İmran suresi Ayet : 175 Sayfa : 74
“ Cin ve şeytanlar sadece kendi dostlarına korku, heyecan ve zarar verir. Siz onlardan korkmayın. Gerçek manada inanıyorsanız, Benden korkun.” Bu ayetin ifadesinden anlıyoruz ki; Zaaf duruma düşen insanları cin ve şeytanlar insan bedenine verdiği korku ve eziyetten dolayı basiretleri ve idrakları bağlanır. Aklı selim olmazlar, aklı evvel hareketlerde bulunurlar.
A raf suresi Ayet : 200 Sayfa : 177
“ Eğer cin ve şeytanlardan bir korku ve dürtü sizi rahatsız ederse hemen Allah’a sığının. Çünkü O hakkıyla işitendir, her şeyi tam manasıyla bilendir.”
Müminun suresi Ayetler : 97 ve 98 Sayfa: 349
“ Ey Resulum de ki, Ya Rabbi şeytanların kışkırtmalarından, taşkınlık, zarar ve vesvese vermelerinden sana sığınırım. Ya Rabbi onların huzurunda olmalarından da sana sığınırım. “
CİN ÇARPAN İNSANDAKİ RAHATSIZLIKLAR
A : Cin çarpan insanda uyanıkken olan rahatsızlıklar şunladır:
1. Sebepsiz baş ağrıları, Beyin yorgunluğu 2. Kasılma, sinirlenme, tembellik, ibadet etmekte ve Allah'ı zikretmede zorlanma. 3. Herhangi bir uzuvda doktorların sebep bulamadığı bir ağrı veya sancı olur.
B : Cin carpan insanda uyurken olan rahatsızlıklar şunladır:
1. Uzun süre sağ sola döner uyuyamaz ancak, iyice dinlendikten sonra uyuyabilir.2. Çok korkunç rüyalar görür. Rüyasında muhtelif hayvanlar görür. Uykuda çok ağlar, çok güler veya çığlık atar. Uyurken ah vah eder. 3. Yüksek bir yerden düşüyormuş gibi olur. Rüyasında kendisini mezarlıkta pis yerlerde ve korkunç yerlerde görür.
Aşağıda ki vereceğim sure ve ayetleri okumanızı tavsiye ediyorum.
1. Felak ve Nas sureleri. 2. Fatiha suresi 3. Ayetel Kürsü Sayfa: 43 4. Al’i İmran suresi Ayet: 175 Sayfa: 74 5. A raf suresi Ayet: 200 Sayfa: 177 6. Müminun suresi Ayetler: 97 ve 98 Sayfa:349
İlaçların en iyisi Hz. Kuran'dır. Hastaya okunursa hastalığı hafifler. Eceli gelmemiş ise iyi olur. Eceli gelmiş ise ruhunu teslim etmesi kolay olur. Duaların en kıymetlisi ve faydalısı Fatiha suresidir.
Haşr suresi Ayet : 21 Sayfa : 549
“ Kur’anı bir dağın üzerine indireydim, dağı Allah korkusundan baş eğmiş, yerle bir olmuş görürdünüz. “
Dağı yerle bir edecek kadar etkili, yeri delecek kadar tesirli olan Hazreti Kur’an karşısında, cini de, perisi de, büyüsü de, sihirbazı da hiçbir güç etkili olamaz. Samimi, candan ve yürekten Allah’a bağlanmak şarttır.
MÜSLÜMAN OLAN CİNLER
Zariyat suresi Ayet : 56 Sayfa : 524
“ Biz, cinleri ve insanları bana ibadet etsinler diye yarattık ”
En'am suresi Ayet: 130 Sayfa: 145
" Ey cin ve insan topluluğu, size içinizden ayetlerimizi, hak ve doğru olanı anlatan ve şu korkunç Mahşer gününüzün geleceğini haber verip sizi korkutan Peygamberler gelmedi mi ? "
Bu Ayet-i Kerimelerden anlıyoruz ki, cinlerde insanlar gibi Allah'a ibadet etmekle mükelleftir.
Cin suresi Ayet : 11 Sayfa : 573
“ Bize gelince, iyilerimizde var, başka türlü olanlarımız da. Biz çeşitli yollara ayrıldık. “
Bu ayetten anlaşılıyor ki, müslüman cinler de var, kafir cinler de. Müslüman cinler insanlar gibidir, cennete gireceklerdir. Kafir cinler de, kafir insanlar gibi cehenneme girecektir. Çünkü cinlerin de mükellefiyeti vardır.
A raf Suresi Ayet: 179 Sayfa: 175
" And olsun ki, biz ins ve cinden bir çoğunu cehennem için yarattık. Onların kalpleri vardır, onlarla anlayamazlar. Gözleri vardır, onlarla göremezler. Kulakları vardır, onlarla işitemezler. İşte bunlar hayvanlar gibidir. Hatta daha şaşkındırlar."
Cin suresi Ayetler : 1 ve 2 Sayfa : 573
“ Ey Resulum de ki, ‘ Bana vahy olundu. Cinlerden bir gurup, bir taife Kur’an dinlemişler de şöyle demişler, - Gerçekten biz hoş bir ses, hoş bir Kur’an dinledik.“ “ Öyle bir Kur’an ki, hidayete götüren, irşat eden, böylelikle biz O’na iman ettik. Rabbimize asla şirk koşmayacağız- dediler. ‘ “
Bu ayetler cinlerin işitme ve düşünme kabiliyeti olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu ayetler cinlerin Kur’anı dinledikten sonra, orada bulunmayanlara Allah ve Resulıunun doğru yoluna girmeyi, O’nun izinden yürüyerek Allah’ın rahmetini kazanıp, azabından kurtuluşa erişmelerini tavsiye ettiklerini bildirmektedir.
Cin suresi Ayet : 19 Sayfa : 574
“ Peygamber namaza durduğu zaman cinler birbirlerini ezercesine Kur’an dinlemek için O’ nun etrafında toplanırlardı. “
Hz. Resulullah ashabıyla UKAZ panayırına giderken ENNAHL vadisinde sabah namazını kıldırmış. Bir gurup cin namazda okunan Kur’anı dinlemişlerdi. Okunan Kur’anı dinleyen Yemen'de ki bir gurup Nusaybin cinleri idi. Sayılarının yedi kişi olduğu mütevatirdir. Orada bulunmayan arkadaşlarının, yandaşlarının yanlarına gittiklerinde aşağıdaki ayetlerden anlayacağımız şekilde, onları islama, Allah'a ve sakaleyn olan Hz. Resulullah'a tabi olmaya davet etmişlerdir.
Ahkaf suresi Ayetler : 29, 30 ve 31 Sayfa : 507
“ Ey Habibim hatırla ki, cinlerden bir gurubu Kur’an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Onlar bunun üzerine vardılar, birbirlerine susun dinleyin dediler. Sonra kendi kavimlerin yanına döndükleri vakit “ “ Ey kavmimiz biz bir kitap bir Kur’an dinledik. Musa’dan sonra indirilmiş olup, önceki kitapları tasdik ediyor. Hakka ve doğru bir yola hidayet ediyor. “ “ Ey kavmimiz Allah’ın davetçisine icabet edin. Ve O’na iman getirin ki, günahlarınız bağışlansın. Ve sizi acıklı bir azaptan korusun. “
İBN MES'UD (R.A.) şöyle demiştir; " Bir gece Hz. Resulullah (S.A.V.) ile beraberdik. Aramızdan birden kayboldu. Vadilerde ve dağlarda aradık, bulamadık. O geceyi hep endişe içinde geçirdik. Nihayet sabah olunca birde baktık ki, HİRA DAĞI tarafından geliyor. Kendisine ' Ya Resulullah, Sizi kaybettik, aradık bulamadık. Bu yüzden bütün geceyi endişe içinde geçirdik. ' dedik. Şöyle buyurdu; ' Bana cinlerden bir davetçi geldi. Onunla beraber gittim ve onlara Kur'an okudum. ' "
CİNLERLE EVLİLİK OLUR MU ?
İnsanların cinlerle veya cinlerin insanlarla evlenmesi mümkündür. Fakat ulemanın ekserisi bunu çirkin görmüştür. Hanefi alimleri ise cinlerle evlenmeyi caiz görmemiştir. Çünkü cinsleri aynı değildir.
İnsan, hücreleri ve moleküllerin yoğunlaşmasından, cin ise ışın şeklinde bir enerji akımından ibarettir. Farklı alemlerde, farklı boyutlarda, farklı yaratılışta olan insan ve cin; fizyolojik ve biyolojik manada bir araya gelip, birleşmeleri, yani izdivaç etmeleri imkansızdır.
Cinler insanlara ancak, his, heves, duygu verebilir. İnsanın şehevi duygularını tahrip edebilir. İnsanın beynindeki şehvet merkezlerini, manyetik akım ile harekete geçirebilir. Beyni hasta olan kişi bu hayali olayı gerçek zanneder. Ben cinle evliyim diye ilan edip, hayal ile hakikatı karıştırmış olur. İzah edeceğim ayette işaret edilen huzur ve sevgi gerçekleşmez.
Rüm suresi Ayet : 21 Sayfa : 407
"Onlara gönül veresiniz diye, kendi içinizden , kendileriyle huzur ve mutluluğa kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda bir sevgi, bir muhabbet ve bir rahmet var etmesi, Allah’ ın varlığının alametlerindendir."
CİNLER ÖLÜRLER Mİ ?
Rahman suresi Ayetler : 26 ve 27 Sayfa : 533
“ Yeryüzünde yaratılmış olan her canlı fanidir. “ “ Yalnız ve yalnız azamet ve ikram sahibi olan Allah’ın zati bakidir. “
Enbiya suresi Ayetler : 34 ve 35 Sayfa : 325
“ Ey Habibim, biz senden önce de hiçbir insana ebedilik, ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen de vefat edersen onlar ebedi mi kalacaklar?“ “ Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülükle ve iyilikle deneyeceğiz. Sonunda hepiniz bize döndürüleceksiniz. “
Cuma suresi Ayet : 8 Sayfa : 554
“ De ki, ‘ Haberiniz olsun o sizin kaçmakta olduğunuz ölüm varya ölüm mutlaka başınıza gelecekir. Sonra gaybı ve aşikarı bilen Allah’a döndürüleceksiniz. O size neler yaptıklarınızı haber verecektir. “
A raf Suresi Ayetler : 13 ve 14 Sayfa : 153
"İblis, ‘ Ey Rabbim bana kıyamet gününe kadar ömür ve mühlet ver’ dedi" "Biz de, ‘ Ey İblis sen tarafımızdan kıyamete kadar ömür ve mühlet verilenlerdensin ’ dedik "
Yukarıdaki ayetlerden anladık ki, yaratılan her mahluk öleceğine göre, cinler de yaratılan bir mahluktur. Onlar da ölecektir. Ömürleri insan ömründen daha uzundur. Ancak cinlerin ilk yaratılanı olan ŞEYTAN’ ın kıyamet gününe kadar yaşayacağına dair Allah tarafından izin ve mühlet verilmiştir.
A raf suresi Ayetler : 12, 13,14,15,16,17,18 Sayfa : 153
“ Allah İBLİS’e ‘ Ben sana emrettiğim vakit, Adem’e secde etmene mani neydi?’ diye sordu. İblis, ‘ Ey Rabbim, Ben ondan daha hayırlıyım. Çünkü beni ateşten , onu ise topraktan yarattın. ‘ dedi. “ “ Allah, ‘ Öyleyse hemen in oradan! Sana cennette kibirlenmek yaraşmaz. Haydi çık! Çünkü sen alçaklardansın. ‘ buyurdu. “ “ İblis, ‘ Bana kıyamet gününe kadar mühlet ver. ‘ dedi. “ “ Allah da, ‘ Haydi kıyamete kadar mühlet verilenlerdensin. ‘ dedi. “ “ İblis; ‘ Öyleyse beni azdırmana karşılık yemin olsun! Ben de onları saptırmak için mutlaka senin doğru yolunun üzerine oturacağım. “
“ Sonra onlara önlerinden , arkalarından , sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de çoğunu şükredici bulamayacaksın. ‘ dedi. “ “ Allah buyurdu ki; ‘ Kınanmış ve kovulmuş olarak çık oradan. Yemin ederim ki, kullarımdan her kim sana uyarsa, cehennemi hep sizden dolduracağım. ‘ “

RÜYA

RÜYA HAKTIR. Hz. Peygamber'in gördüğü rüya, Mısır hükümdarının gördüğü rüya, Hz. Yusuf (AS)' nin gördüğü rüya, Hz. İbrahim (AS)' nin gördüğü rüya, Hazreti Ömer (RA)' in gördüğü rüya vardır. Dolayısıyla Kur'an-ı Kerim' de rüyaların hakikati ile ilgili bir çok ayetler vardır.
Fetih suresi ayet 27 sayfa 515.
" Yemin olsun ki, Allah Peygamberine o rüyayı doğru olarak gösterdi. " Peygamber Efendimiz, Hudaybiye seferine çıkmadan Mekke'nin fethedileceğini ve ashabı ile Mekke'ye girdiğini rüyasında görmüştür. Bu ayet onun için nazil olmuştur.
HZ ÖMER (RA) Medine' de bir rüya görür. Kırmızı bir horoz gelmiş göbeği ile kasığı arasını bir kaç kere gagalamış. Abdullah Bin Cafer'in annesi, Ümeys kızı Esma' ya Hazreti Ömer (RA)' nın gördüğü rüyanın yorumunu yaptırmışlar. Yapılan yorum aynen şöyledir. Ümeys kızı Esma şöyle demiş; " O emir el müminin olan Hazreti Ömer' e söyleyin hemen vasiyetini yapsın. Çünkü Acemlerden bir adam O'nu öldürecek. " demiş. Ve nitekim bir sabah namazında Mıgire Bin Şube' nin kölesi olan Ebu Lulua adındaki bir kafir tarafından şehit edilmiştir.
HZ HATİCE (RA) rüyasında, gökten ay inip koynuna girdiğini, ayın nuru koltuğundan çıkıp, bütün alemi aydınlattığını görür. Sabahleyin bu rüyayı akrabasından olan Varaka bin. Nevfel'e anlatır. Varaka'nın tabiri aynen şöyledir; "Ahır zaman Peygamberinin seninle evleneceğine, Senin zamanında O'na vahiy geleceğine, dininin nuru alemi aydınlatacağına, en önce O'na iman edenin sen olacağına, O peygamberin Kureyşden ve Haşimoğullarından geleceğine alamet ve işarettir." yorumunu yapar.
ERTUĞRUL GAZİ Osman Gazi doğmadan bir gece ruyasında ocağında bir suyun kaynayıp gittikçe çoğaldığını büyük bir deniz haline gelerek bütün yer yüzünü doldurduğunu gördü uyanınca gördüğü rüyayı bir Allah c.c dostuna anlattı rüyanın tabir edilmesini istedi. O da Ertuğrul gazinin rüyasını senin bir çocuğun doğacak O ve suyu bütün yeryüzüne yahut da büyük kısmına hükmedecekler şeklinde tabir eyledi. Bir kaç gün sonra da Osman Gazi dünyaya geldi.
OSMAN BEY, sık sık Şeyh Edebali'nin ziyaretine gider, öğütlerini dinlerdi. Misafir olarak kaldığı bir gecede gördüğü rüya şöyleydi: Şeyhin koynundan çıkan bir ay geldi kendi koynuna girdi. Göğsünde bir ağaç bitti. Öylesine büyük ve ulu bir ağaç oldu ki, dalları ve kökleri tüm Dünyayı sardı.
Gölgesi bütün yeryüzünü tuttu. İnsanlar o ağacın gölgesinde toplandılar. Koca dağlar ve dağların eteğinden çıkan coşkun sulara hep o ağaç gölge etti. Osman Bey rüyasını Şeyh Edebali'ye anlatır. Edabali rüyayı şöyle yorumlar: Ey oğul Osman, padişahlık sana ve soyuna kutlu ve mubarek olsun, kızım senin helalin olsun dedi. Bir rüyadan doğan Osmanlılar tam altı asır Dünyaya egemen olurlar, hakim olurlar. Otuzaltı padişahtan kimi elli yıl, kimi ancak bir kaç ay saltanat sürdü. Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey öldüğünde, kılıcından, elbisesinden ve mühüründen başka bıraktığı miras yoktu.
FATİH SULTAN MEHMED HAN’ın başında bulunduğu ordu Otlukbeli yakınlarında konaklamıştı. Padişah o gece bir rüya gördü. Bunu Ulemadan olan sadrazamına anlattı: “Rüyamda ya bayram yada düğün gibi bir kalabalık ortasında bulunuyordum. Kalabalık arasından Uzun Hasan pehlivan kıspeti giymiş bir şekilde ortaya çıkıp durdu. ‘Var mı benimle güreşecek, kendine güvenen pehlivan?‘ diye bağırmaya başladı.
Bunları bana bakarak ve meydan okuyarak söylüyordu. Bende bir pehlivan kıspeti giyerek meydana çıktım. Dövüş sırasında bir ara Uzun Hasan benim gafletimden yararlandı. Üzerime hücum ederek beni dizlerimin üzerine çökertti. O anda sanki Dünya başıma yıkılmıştı. Uzun Hasan’ın ikinci hamlesini yapmasına fırsat bırakmadan ayağa kalktım. Bana yaklaştığında göğsüne öyle bir yumruk vurdum ki, dayanamayarak sırt üstü yere düştü.
Hıncımı alamamıştım, bir elimi göğsüne sokup ciğerinden bir parçasını koparıp yere attım. Bunun üzerine kan ter içinde ve heyecanla uyandım.” dedi. Sadrazam; “Rüyanız hayırlara vesile olsun Sultanım.“ dedikten sonra, rüyayı şöyle yorumladı. “Bir sıkıntı çekileceğini, sonra bizim tarafın galip geleceğine işaret ve alamettir.” Bu yoruma üzülen Fatih, aynı rüyayı diğer beylere de anlattığında onlar da aynı cevabı verdiler.
Yani Sadrazam’ın tabirine hak verdiler. Gerçekten Otlukbeli savaşı, rüyayı tabir edenlerin söyledikleri gibi gelişti. Fatih’in kumandanlarından Murat Paşa asıl orduyu beklemeden düşmanla savaşarak yenilmiş ve askerlerin çoğu şehit olmuştu. Kaçanlar ise ordunun büyük kısmına katılmışlar ve ikinci savaşta Osmanlı ordusu galip gelmiştir.
Rüyalar dört kısma ayrılır
1-Rahmani rüyalar2-Şeytani rüyalar3-Bilinçaltı rüyalar
4-İstihare Rüyalar
RAHMANİ RÜYALAR : Allah tarafından kullarına müjde olarak gösterilen rüyalardır bunlar gerçek rüyalardır.
ŞEYTANİ RÜYALAR : Şeytan tarafından insanı korkutmak için görülen rüyadır şeytani rüyalar yalan rüyalardır.
BİLİNÇALTI RÜYALAR : Kişi gündüzleri kendi kafasında kurduğu olayları yaşadığı olayları gece rüyasında görebilir buda kişinin kendisi tarafından bilmeden oluşturduğu rüyalardır.
İSTİHARE RÜYALAR : Bir konu hakkında hayırlı mi ? şer mi ? olduğunu anlamak için belirli ibadetler sonunda uykuya yatıldığında görülen rüyalardır.
GÜZEL BİR RÜYA GÖREN KİMSE ALLAHA VERDİĞİ BU GÜZEL MÜJDEDEN DOLAYI ŞÜKRETMELİDİR VE GÖRDÜĞÜ BU GÜZEL RÜYAYI SADECE SEVDİĞİ VE DOSTU OLDUĞUNA İNANDIĞI KİMSELERE ANLATMALIDIR.

Nazar

NAZAR Çoğumuzun bilmediği, bir çoğumuzun da varlığına itiraz ettiği bir tehlikeyi anlatmak istiyorum. Bu tehlike, bugün ruhsal ve manevi rahatsızlık hisseden ve bunu hastahane hastahane gezip çare arayan fakat bu konuda en ufak bir mesafe bile alamayan insanlarımızın rahatsızlığının baş nedenidir. Sadece müslümanlar arasında değil, gayrimüslimler arasında da nazar inancı vardır. Nazar bir elektrik bir frekans ve kötü bir enerjidir. Bakışta önemli olan ilk bakıştır. Ona göre nazara karşı paratoner önlemler alınmalıdır.
Günümüze kadar ilim adamları nazar değmesini araştırmışlar, böyle bir olayın var olduğunu kabul etmişler; ancak bu olayın nasıl meydana geldiğini anlayamamışlardır. Yani nazar olayı gerçekten vardır, ama bu nasıl meydana gelmektedir? İşte bilim adamları bunu keşfedememişlerdir:
Ancak bugün tekniğin gelişmesi ile asrın mucizesi olarak kabul edilen bio enerji ilmi sayesinde bu olay kanıtlanmış ve insanların gözlerini çok etkili morötesi ve kızılötesi ışınlar yaydığı, bu olayın da insanlar ve diğer varlıklar üzerinde büyük ölçüde tahribata neden olduğu anlaşılmıştır.
İşte bu ışınlar insan makinesinin düzeni olarak kabul edilen "Bio ritm"i yani insanın biyolojikdengesini bozmakta ve insanlarda bitkinliğe, halsizliğe, hastalığa, hatta zayıf bünyeli insanlarda ölüme bile neden olmaktadır.
Yapılan araştırmalar neticesinde görülen bir diğer gerçek de; bu ışınların doz ve oranının insanların KIZGIN, SİNİRLİ, HEYECANLI ve KISKANÇ anlarında daha da arttığı ve tahrip gücünün yükseldiğidir. Bazı insanların çok beğendikleri insanlara veya mallara, bakışlarıyla ve sözleriyle zarar verdikleri tarih boyunca görülmüş bir gerçektir. Siz de kendi hayatınızda, durup dururuken bardağınızın kırıldığına, vazonuzun veya aynanızın çatladığına, yeni aldığınız ve üzerine titrediğiniz bir eşyanın durup dururken bozulduğuna şahit olmuşsunuzdur. Yahut da kendinizi çok sıhhatli ve zinde hissettiğiniz bir anınızda birden bire halsizleşip, sebepsiz bir yere hastalandığınız olmuştur. Bu olayların nedeni ve sebebini bilmediğimiz nazar olayıdır. İşte bu nedenle islam alimleri Kur'an-ı Kerim'den aldıkları ilhamla nazar değmesi olayını kabul etmişler, nazardan korunmak için kökü ayet ve surelere dayanan bazı korunma yolları tavsiye edilmişdir. Bunların başında kalem suresinin 51 ve 52. ayetleri gelmektedir.
Kafirler bu sure ile bundan önce Kur'an'ı ilk işittikleri zaman onu nazım ve manasıyla belegatının yüksekliğini, Peygamberin (S.A.V) O'na mazhariyetini son derece kıskanmış, bütün kötülük ve kıskançlık dolu bakışlarını ona dikerek ve onu yiyecekmiş gibi bakarak yok etmeye çalışmışlardır. İşte onun üzerine bu Ayet-i Kerime nazil olmuş ve Peygamber'i (S.A.V) bu kötü durumdan haberdar ederek onlara karşı tedbir almasını sağlamıştır. Ayrıca Nazardan korunmak için insanın kendisine sürekli olarak "Maaşşallah" zikirini çekmesi de çok faydalıdır.
Nazar hasetten doğar. İnsan haset ettiği zaman içindeki kötü düşünceler, gözleri vasıtasıyla, haset olunan kimsenin üzerine etki eder. Haset insanlardan olduğu gibi cinlerden de olabilir. Haset etme bakımından, görenle görmeyen aynıdır. İnsan kendi nefsini kendi malını ve kendi evladını da nazar edebilir . Bir gün Peygamber Efendimiz'in evine bir cariye gelir. Yüzünü sararmış olduğunu görünce, yanındakilere "Bunu okutun. Çünkü bunda göz değmesi var." buyurdular. Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz (SAV) “Hasetten sakının, çünkü ateşin odunu yediği gibi, hasette sevapları yer” buyurmuştur
İbn-i Abbas’tan rivayet edildiğine göre Peygamber (SAV) “Eğer kaderi geçecek bir şey olsaydı, nazar olurdu, eğer nazar olduğunuzu anlarsanız gusl ediniz” buyurdular.
Hazreti Aişe’den rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz (SAV) “Nazardan Allah’a sığınırım. Muhakkak nazar (göz değmesi) haktır” buyurdular.
Cabir (RA) ‘den rivayet edildiğine göre, Peygamberimiz (SAV) “Nazar insani kabre, deveyi kazana sokar, Allah’ın kaza ve kaderinden sonra, ümmetimden ölenlerin ekserisi nazardandır” buyurdular.
Yusuf Suresi Ayet : 67, Sayfa 244
“Yakup, oğullarına –Ey evlatlarım, Mısır’a yani şehre girerken, bir kapıdan girmeyiniz, farklı kapılardan girin dedi.” Hz. Yakup (AS) evlatlarına, şehre girerken muhtelif kapılardan girmelerini emretmesi, onlara göz değmesinin vereceği zarar ve kedere uğramalarından korktuğu içindir.
Nisa Suresi Ayet : 54, Sayfa 88
“Onlar Allah’ın lütfundan, ihsanından, rahmetinden, mülkünden ve hazinesinden, insanlara verdiği nimetler için, insanlara haset mi ediyorlar”
Kalem Suresi Ayetler : 51 ve 52, Sayfa 567
“Ey Habibim, kafirler okuduğun Kur’an’ı işittikleri vakit hasetlerinden dolayı, gözleri ile az kalsın seni devireceklerdi. Senin için -o gerçekten bir delidir- diyorlardı. Halbu ki, sen alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygambersin. "
Değerli okuyucularım Kafirlerin Hz Peygamber ( S.A.V ) için delidir , mecnundur diyorlardı bu kötü ifadelerden dolayı muzdarip olan üzülen peygamberini teselli etmek için kalem suresinin son iki ayetlerini vahi yoluyla gönderiyor Ey habibim üzülme sen o kafirlerin dediği gibi bir mecnun bir deli değilsin alemlere rahmet nur ve rehber olarak gönderilen bir peygambersin.
Tefsir-i Kebir'in yazarı zamanın büyük alimlerinden Fahrettin Razi hazretlerinin beyanına göre, Beni Esved kabilesinden göz değmesi ile meşhur olan insanları Hz. Resulullah'a gönderip, baktırırlardı. Söz konusu ayetler bu hususta nazil olmuştur.

14 Mayıs 2008 Çarşamba

Burçların Genel Özellikleri

Koç ;

TEMEL ÖZELLİKLERYönetici Yıldızınız: Mars (Çekicilik, savaş ve seks temsilcisi)Grubunuz: Ateş, pozitifBurcunuzun cinsiyeti: ErkekÜstün yeteneğiniz: Canlılık ve hareketÖzelliğiniz: Yeni girişimler, cesaret ve atılganlıkEmeliniz: Öncülük, liderlik, yol göstericilikAmacınız: Başarı ve zaferYenmeniz gereken huyunuz: SabırsızlıkUğurlu gününüz: SalıUğurlu sayılarınız: 6, 9, 15, 343, 2618Uğurlu taşınız: PırlantaUğurlu renkleriniz: Kan kırmızısı, nar çiçeğiUğurlu çicekleriniz: Lale, papatyaUğurlu kokularınız: Manolya, lavanta, ıtırHoşlandığınız müzik: Hızlı tempolu parçalar ve marşlarOlası hastalıklarınız: Baş ve böbrek hastalıkları, yanıklarÇok iyi anlaştığınız burçlar: Aslan, Yayİyi anlaştığınız burçlar: Boğa, İkizler, Kova, BalıkKötü anlaştığınız burçlar: Yengeç, Terazi, OğlakNe iyi ne kötü: Başak, AkrepBaşarılı olacağınız meslekler: Politika, organizatörlük, yöneticilik, endüstri, mühendislik, işletemecilik, komutanlık, kimyacı, operatör, demir ve çelik işleri, makine, mizah ve fıkra yazarlıgı, eleştirmenlik, ressamlık, müzik, artist, konfeksiyonculuk, parfüm işleriBurcun ünlüleri: Charlie Chaplin, Descartes, Dr. Yıldırım Aktuna, Fatih Sultan Mehmet, Johann Sebastian Bach, Marlon Brando, Neşe Karaböcek, Ömer Şerif, Tenesse Williams, Sakıp Sabancı, Vincent Van Gogh, Yüksel Uzel, Zeki Alasya
GENEL ÖZELLİKLER
Koç, Zodyak’ın ilk burcudur, bu nedenle yeni başlangıçları ve doğumu temsil eder. Koç insanı doğal, içgüdüsel, taze, saf ve hayattan zevk alan bir yapıdadır. Böylece, bir yapı meselesi olarak, birlikte olduğu insanları yoran çekingenlik de ona yabancıdır.
Hayat onlar için heyecanlı bir macera anlamındadır. Her şeyden önce hayatın sunduklarını yakalamak ve her yönüyle hayatın tadını çıkarmak isterler.Bazıları Koç’ta tipik egoistlik özelliklerinin bulunduğunu düşünürler, çünkü o, başkalarının kendi hakkında ne düşündüğünü, hareketlerinin onaylanıp onaylanmadığını öğrenmeye çalışmaz. Başkalarının, onu bildiğinden şaşırtmasına izin vermez. Koç, yaşamın her anında daimi bir meydan okuma görür. Koç insanı kendisini, cesareti, bireysel inisiyatifi ve enerjisi ile gösterir. Diğer yandan bunlar onun doğuştan gelen önderlik özellikleridir. Bunlar, yalnız hareket etme olarak da anlaşılabilir, aslında Koç her koşulda çok rahat yaşayabilir.
Koç insanı anlık tepkiler gösterir, bütün cesareti, enerji ve yaratıcılığı anlık bir meydan okumadır. Bu nedenle hiçbir şeyden çözülmemiş sorunlar kadar nefret etmez. Uzun süre çabalaması gerektiğinde sık sık tahammülünü kaybeder. Böylece, aslında uğrunda bütün gücünü harcadığı bir şeye, gerçekten ulaşmak istemediği izlenimi yaratır.
Son karar adımını atmakta tereddüt eder. Büyük amaçları, Koç’u gerçekte sadece global olarak ilgilendirir. Küçük detaylar, ufak tefek noktalar ona dehşet verir.
Koçlar “ıvır zıvır” ile uğraşmayı başkalarına bırakır ve ayının postu paylaşılmadan yeniden ava çıkarlar. Devamlı yenilik peşinde olma dürtüsünü hayat boyu bastıramazlar, aksi halde kişiliklerini kaybederler. Açıklık ve dürüstlükleriyle ara sıra diğer insanları yaralarlar. Aslında yaralama düşüncesi akıllarından bile geçmez.
Koç insanları, bazılarının bakış açısına göre kader tarafından korunurlar. Çünkü, kozmik sistemimizde hayat veren ve hayatı koruyan Güneş, en büyük etkisini bu burçta gösterir.
Koç doğallığını, kendine hiçbir sınır koymamasına ve koydurmamasına borçludur. Koç insanları, küstahlık içeren davranışlar gösteren kişileri, açık ve arkadaş canlısı olmasına rağmen yanına yaklaştırmaz; bunlar pek küstahlık sayılmasa da. Koç’un yanına yaklaşıp kartlarına bakmaya cesaret eden kişi, mantığının soğukluğunu ve keskinliğini hisseder, sınır dışına sürülür.
Kendisini sınırlanmış ve başarısı engellenmiş hissettiği anda, Koçun içindeki savaşçı tabiat, birdenbire canlanır. Diğer yandan Koç toleranslı ve birine analık edebileceği zaman yardımseverdir. Bir Koç’a bir şeyi beğendirmeye çalışmak, zor ve yorucu bir iştir. Bununla birlikte Koç’un yardımseverliğini reddettiğinizde, karşınızda yaralanmış ve hayal kırıklığına uğramış bir insan bulursunuz. Çünkü, aldırmaz görünmesine rağmen, o aşırı derecede hassas ve duygusaldır. Paylaşma ve yardım teklifinin reddi durumunda tepkisi, depresif bir halde içe dönme olabilir, fakat kendini ilkel bir öfke ve kızgın bir hava içine sokar. Ama bu durumundan çabuk kurtulur. Yeni bir yardım önerisi sunar, böylece Koç’ların yeni bir özelliği ortaya çıkar: Hastalık derecesinde sabırsızlık.
Koç insanları, genelde dış görünüşten de kolayca tanınabilirler. Çalı gibi, burunlarına kadar uzanan kaşları ve bariz yüz hatlarıyla bir Koç’u düşünmek için, fantaziye fazla ihtiyaç yoktur.
Gerçekten de Zodyak’taki Koç’ların, kavga meraklısı Koç’larla çok ortak noktaları vardır. Başlarını eğer ve hiçbir uyarıda bulunmadan saldırırlar. Kesinlikle etkili olan bu taktiğin bazen acı verdiğini, özellikle de başlarının çok yandığını dikkate almazlar. Zaten alsalardı, Koç olamazlardı. Koç, er yada geç yüzünden veya kafasından yaralanırsa şaşırmayın. Onun dış görünüşü, yukarıda anlatıldığı gibi saldırıya hazır bir Koç gibidir; baş önde, tıpkı bir yayın kirişi gibi gergin…


Boğa;

TEMEL ÖZELLİKLERYönetici Yıldızınız: Venüs (Güzellik, sevgi ve güzel sanatları temsil eder)Grubunuz: Toprak, negatifBurcunuzun cinsiyeti: DişiÜstün yeteneğiniz: Sıcakkanlı olmak ve istediğini bilmekÖzelliğiniz: Dost ruh ve koruyuculuk. Astrologlar Boğa için “Zenginlik Burcu” olarak söz ederEmeliniz: Devamlı ileri atılımAmacınız: Mal, mülk, lüks ve büyük servet sahibi olmakAnahtar Sözcüğünüz: SüreklilikYenmeniz gereken huyunuz: Alınganlık, küsmek, lüks özlemi ve bencillikUğurlu gününüz: CumaUğurlu sayılarınız: 5, 6, 13, 188, 4524Uğurlu taşınız: ZümrütUğurlu renkleriniz: Pembe, gök mavisi, krem ve koyu yeşilUğurlu çicekleriniz: Kırmızı gül, pembe karanfil ve şebboyUğurlu kokularınız: Karanfil, elma çiçeğiHoşlandığınız müzik: SenfonilerOlası hastalıklarınız: Boğaz, boyun ve hormon hastalıklarıÇok iyi anlaştığınız burçlar: Başak, Oğlakİyi anlaştığınız burçlar: İkizler, Yengeç, Balık, KoçKötü anlaştığınız burçlar: Kova, Aslan, AkrepNe iyi ne kötü: Terazi, YayBaşarılı olacağınız meslekler: Hemen hemen her mesleğe yeteneğiniz var Askerlik, doktorluk, kimya alanı, dişçilik, mimar, müteahhit, demir çelik işleri, ticaret, mühendislik, endüstri dalları, bankacı, pratik mesleklerBurcun ünlüleri: Asil Nadir, Barbra Streisand, Cher, Erol Büyükburç, Gary Cooper, Henry Fonda, Hitler, Honore de Balzac, Johannes Brahms, Kanuni Sultan Süleyman, Karl Marks, Kraliçe II. Elizabet, Lenin, M.Ali Clay, Nükhet Duru, Öztürk Serengil, Rudolph Valentino, Salvadore Dali, Shakespare, Sigmund Freud, Stevie Wonder
GENEL ÖZELLİKLER
Boğa, varlığıyla dünyaya renk ve zenginlik katan, umudun burcudur. Boğasız bir burçlar çemberi düşünülemez. Sabırlı, sorumluluk sahibi Boğa, burçlar içinde en insancıl ve sıcakkanlı olanıdır. Doğa ona bütün insancıl davranışları bahşetmiştir. Boğa insanı, ruhsal varlığına olduğu kadar, maddesel varlığına da bağlıdır. Burç, aşkın yıldızı olan Venüs tarafından yönetilir.
Gezegenin etkisi, onun sanatsal başarılarından çok, sanat eserlerinin hem maddi hem manevi değerlerini tahmin ve takdir edebilme gücünde görülür. Sanatla sadece manevi olarak ilgilenmekle kalmaz, herhangi bir sanat eserini kendi koleksiyonunda görmekten büyük zevk alır.
Doğayı seversiniz; boş zamanlarınızı balık avlayarak veya dolaşarak geçirirsiniz. Bu sizin doğaya ve toprağa bağlılığınızı gösterir.
Bu yüzden ani değişikliklerin meslek ve özel yaşamınızda dengenizi bozması şaşırtıcı değildir. Yer değiştirdikten sonra kendinizi yeniden huzurlu hissetmeniz zaman alır. Kendinizi her şeyin sonsuza kadar süreceğine inandırırsınız. Bunun sebebi ise, güven ve dayanışma isteğinizdir. Size göre bunlar her değişimde tehdit altındadır. Siz bir sabır, istikrar ve dayanıklılık örneğisiniz. Başkaları bir şeyden uçar gibi kaçarken, siz dayanırsınız ve ellerinizdekileri koruyup saklarsınız. Etrafınızdakileri her şey tuz buz olsa bile, siz onları toplayıp tekrar bir araya getirebilecek yapıda bir insansınız.
Diğer yandan da dış çevreye çok zor uyum sağlarsınız ve bundan dolayı kuralları kesin olan işleri seversiniz. Ama bu, çeşitli teşebbüslerde bulunmayacağınız anlamına gelmez. Kritik durumlarda cesaretini ilk kaybeden siz olmazsınız. Koruma iç güdünüzün güçlü olduğu aşikardır.
Böyle durumlarda varlığınızı ve malınızı korumak için alışılmadık ölçüde güç ve irade gösterebilirsiniz.
Boğa insanı, mantığından çok duyguları tarafından yönetilir. Bu nedenle tahminen okulda “ezber dersleri”nde diğerlerine yetişmek için zorluk çekmiştiniz. Büyük başarıları, sadece kendinizi bir şeye duygusal olarak bağlı hissettiğinizde kazanırsınız. Bu duygu eksik olursa, konuya olan ilginiz de hemen dağılır.
Çocukluktan itibaren sevgi ve aşırı ilgiye ihtiyacınız vardır. Bu yetişkin olduğunuz zaman bile bastıramadığınız bir içgüdüdür. Bu karşı cinse olan bağlılığınız için de geçerlidir. Onlar sizi çeker, ama yine de ilk adımı atan siz olmazsınız. Kendinizi hareketli bir dış dünyaya bırakırsınız. Buda sizi çoğunlukla istenen başarıya götürür.
Ara sıra arkadaşlarınızı beklenmedik ataklarla şaşırtmanız, şimdiye kadar söylenenlerin bir inkarı değildir. Bu sadece duygularınız incindiğinde geçerli olur. O zaman hayvanlar alemindeki akrabalarınız gibi şiddetle hücuma geçebilirsiniz.
Doğrusu, kontrolünüzü kaybedip adeta yolunuza çıkan her şeye toslayacak hale gelmeniz, uzun zaman alır. Bunda zarar görmek istemeyen kişiler, bu konuda uyarılmalıdır. Boğa insanının krizleri korkunç olabilir ve bunun sonuçlarını hiç düşünmez. Böyle durumlarda sakin kalmayı becermesinin tek sebebi, dik kafalılığıdır. Çünkü damarına basıp, sinirlendirmek uzun zaman alır.
Boğa genelde sabit fikirlileri temsil eder ve hayatı değişmez bir siyah beyaz resim gibi görür. Aynı zamanda yakın çevresindeki insanlarla birlikteyken anlaşmaya daha yatkındır. Siyah ve beyazın yanı sıra gri tonlarında olduğunu görmeye çalışmalısınız. Eğer ara sıra pes etmeyi öğrenirseniz, hayatınız kolaylaşacaktır.
Bunun yanında dayanıklılık ve sabrınız, başarınızın temelidir. “Devamlı akan damlalar taşı deler.” Atasözünde olduğu gibi, başarılı olmanız, yükselmenizin anlık olmamasına bağlıdır.
Finansal kararlarda çok dikkatlisinizdir ve her riski önceden hesaplarsınız. Sizi sevmeyen biri, size cimri bile diyebilir. Bunun sebebi hayatın her döneminde, biriktirdiklerinizle ayakta kalmayı istemenizdir.
Boğa erkeği, manevi olan her şeye bağlı olmasına rağmen, bir kadının bütün entelektüel yanını ortaya koymasına çok da değer vermez. Bu durumda kadın erkeğin kayıtsızlığını ifade eden soğuk bakışlara maruz kalır. Bu noktada, Boğa kadını da Boğa erkeğine çok benzer.
Akıllı insanlarla sohbet etmeyi sevmesine rağmen, filozofu oynayan bir adamın Boğa kadını karşısında hiç şansı yoktur. Kadın ya da erkek olsun, bir Boğa bütün insanlara, istediklerini yapma hakkı tanır, karşısındaki insanın bir serseri, bilim adamı veya çöpçü olması fark etmez.
Kendisine de kendini ortaya koyma hakkı tanır ve çok belirgin olan eşitlik sayesinde diğerlerine de bu hakkı verir. Bu bazen garip tiplerle arkadaş olmanıza yol açar. Beraber olmaya katlanamadığınız kişiye bunu hissettirir ve onu aranıza almazsınız. Buradan da dürüst yapınız anlaşılabilir.
Boğalar fiziksel olarak çok çekicidirler ve doğanın bu hediyesinin bilincindedirler. Bakımlı görünmeye büyük özen gösterirsiniz. Sizin için kendinize bakmak çok anlamlı bir iştir. Anlamlılık ve anlamlı ifade, size başkalarından daha çok şey ifade eder. Kendinizi göstermek için yaptığınız hareketlerin hepsi çevrenizin -en çok da onları kıskandırarak- dikkatini çekmek içindir ve bunu genelde başarırsınız. Söylediğimiz gibi Boğa, Venüs tarafından yönetilir. Özlem ve duygu yoğunluğuyla çok sıkı ilişkili olan Ay’ın etkisi altındadır. Duygularınızı ifade etmek size zor gelse de özlem ve hislerin tadını çıkarmayı istersiniz.
Kesinlikle konuşkan, çok sesli ve düşüncelerini açıkça belirten iyi bir dinleyicisiniz.
Boğa insanlarının yaşam boyu savaşacakları bir eğilimleri vardır; zevkle ve çok fazla yerler. Bu yüzden de fazla kilolarına karşı devamlı bir savaş içindedirler. Üstüne üstlük zaten iri vücut yapıları vardır. Bazıları, bir bira reklamını seyrederken bile kilo aldıklarını söylerler. Eğer dünyevi zevklerden diğer ölümlülere göre daha fazla zevk alıyorsa, bunda Boğa insanının ne suçu olabilir ki?
Boğa insanları insiyatifi ele almazlar. Onlara göre, önemli bir karar, Getireceği zarar ve yararları düşünerek ya da ölçüp biçerek sakin bir şekilde vermek daha iyidir. Kararı veren Boğa harekete geçer. Artık onu durdurmak mümkün değildir.


İkizler;

TEMEL ÖZELLİKLERYönetici Yıldızınız: Merkür (Zeka ve canlılık temsilcisi)Grubunuz: Hava, pozitifBurcunuzun cinsiyeti: ErkekÜstün yeteneğiniz: Üstün zekaÖzelliğiniz: Yardımcı olmak, neşe yaratmakEmeliniz: Gazetecilik, yazarlıkAmacınız: Büyük isim yapmak, ünlü olmakAnahtar Sözcüğünüz: SüreklilikYenmeniz gereken huyunuz: Çok konuşmakUğurlu gününüz: ÇarsambaUğurlu sayılarınız: 3, 5, 24, 233, 3545Uğurlu taşınız: Akik ve inciUğurlu renkleriniz: Sarı, gri, mavi, açık maviUğurlu çicekleriniz:Uğurlu kokularınız: Gardenya, yasemin, sümbülHoşlandığınız müzik: Modern Batı Muziği, hareketli ve canlı parçalarOlası hastalıklarınız: Solunum ve sinir sistemi hastalıkları, akciğer hastalıkları, romatizmal hastalıklarÇok iyi anlaştığınız burçlar: Terazi, Kovaİyi anlaştığınız burçlar: Yengeç, Aslan, Koç, BoğaKötü anlaştığınız burçlar: Başak, YayNe iyi ne kötü: Akrep, Oğlak, BalıkBaşarılı olacağınız meslekler: Komisyoncu, bankacı, yargıç, avukat, diplomat, edebiyatçı, yazar, kuyumcu, mufettiş, gazetecilik, radyo sunuculuğu, bilgisayar uzmanlığıBurcun ünlüleri: Adile Naşit, Bülent Ecevit, Cem Ceminay, Clint Eastwood, Çetin Altan, Erdal İnönü, Joan Collins, John F. Kennedy, John Wayne, Kathleen Turner, Nilüfer, Marilyn Monroe, Schumann, Paul McCartney, Tony Curtis
GENEL ÖZELLİKLER
İkizler, Zodyak’taki üçüncü burçtur. Antik zamanlarda sizi tanrıların arabası olarak nitelendiriyorlardı; siz yaz başlangıcının en güzel haberlerini getirirsiniz.
Güneş bu burca, gıpta edilecek derecede zeka vermiştir. Size özel düşünülürse, İkizler cıva gibi yerinde duramaz.
Hava gurubunun özelliklerini taşıyan değişken ve tahmin edilemeyen, sebatsız bir karakteri vardır. Güneşin verdiği, negatif etki yaratmayan kararlı bir zeka sizi eşitlik, canlılık ve sağlam bir karaktere götürür.
Bir ikizler çocuğunu yetiştirmek aile için zordur, çünkü onu ideal bir şekilde geliştirmek için sınırsız bir özgürlük vermek gerekir. Belki bu, onun doymak bilmez isteklerini karşılayabilir. Ama yine de bunlara değer. İkizler, karşısındakini ikna etmeyi becerir ve her şeyi formüle etmeyi bilir.
İkizler kadını veya erkeğini, risk rüzgarları esen, gizemli yeniliklerin yaşanabildiği her yerde bulabilirsiniz. Beceriye dayanan hızdan zevk duyarlar. Sporu severler ve iyi bir sporcudurlar. Bu becerikli tip, özellikle kayağı, dalmayı, ata binmeyi, su kayağını ve paraşütle atlamayı, yani kısacası ani tepkilere ihtiyaç duyulan her şeyi sever. Golf onlar için fazla yavaştır, ama tenis, onları hızlı arabalar gibi çıldırtır. Özellikle pilot lisansı olanları, bu burçta doğan ve Merkür tarafından yönetilen insanlarda görürsünüz, tehlikeyle eğlenmeyi severler.
İki ya da üç şeyi bir arada yapmak İkizlere zor gelmez, tam tersine bu hayat prensipleridir. Kişilikleri ve yaşam tarzları onların tek ifadesidir, ama aynı zamanda cazibeli, liderlik yeteneğine sahip, neşeli, gayretlerini endişeli ve sorunlu olduklarında bile kaybetmeyen iyimser insanlardır.
Hareketleriniz ve konuşmalarınızda çok dürüst olduğunuz söylenemese de her durumda açık ve tarafsızsınız. Fikrinizi değiştirmeye hazırsınız. Size göre içten pazarlıklı hareketler, fikirlerinizi gerçekleştirme alanınızı daraltan, anlaşılmaz hareketlerdir. Sonuçlar, sizin için her zaman can sıkıntısıyla bağlantılıdır.
Doğal olarak genelde ilgi odağısınızdır ve yanınızda kendini çok iyi hisseden, entelektüel insanlarla dostluk kurarsınız. Fazla görüşmemeye çalıştığınız daha az ilginç ve dokunaklı insanlar, hemen alaylarınızın hedefi olabilirler. Her zaman güncel olaylardan haberdar olduğunuz için, her yerde konuşmaya katılabilir ve konuşulan konu hakkında bir otorite olduğunuzu hissettirebilirsiniz. Burada işlek zekanız sayesinde, her şeyi hemen anlama, analiz etme ve ona mührünüzü basma konusunda çok başarılısınız.
Fikrinizi bir anda değiştirip yeni bir duruma ayak uydurabilirsiniz. Burada burcunuzun sembolü olan çift karakter kendini gösterir; siz insan şeklinde bir bukalemun ve bayrağını rüzgara bırakan bir insansınız. Bunun yanı sıra, birisine beklediğini ya da istediğini vermek hoşunuza gider. Eğer insanlar masalları gerçeklere yeğliyorlarsa, istediklerini verirsiniz ve bunu çok ikna edici bir tarzda yaparsınız. Gerçek yüzünüzü kimsenin keşfetmesine izin vermezsiniz.
Keskin zekanıza ve akıllı düşüncelerinize rağmen aslında iflah olmaz bir romantik, idealist ve hayalcisinizdir. Fantezileriniz sizi en büyük spekülasyonlara bile inandırır. Bütün iyimserliğinizle hayallerinizi gerçekleştirmek için maceralara dalarsınız ve gerçeklerin sizi bile şaşırtabileceğini görürsünüz. Yüksekten uçuşlarınızın genelde düşüşle sonuçlanmaması için, keskin zeka ve yaratıcılığınızı gerçekçi plan ve faaliyetlere göre dengeleyip geliştirmeniz çok önemlidir. İkizler tükenmek bilmeyen öğrenme hırslarını, çok yönlü yetenek ve ilgilerini, zamanını, devamlı yeni bir şey öğrenme tutkusuyla israf etmeye eğilimlidir. Aklının kölesi değil efendisi olmayı öğrenmelidir.
Sanatta olduğu kadar günlük pratik işlere de yeteneklidir. Eğitiminiz sırasında bile İkizler doğanız, meraklarınızı ve sabırsızlığınızı kesin ya da belli sınırlarda tutmanızı zorlaştırır. Birçok İkizler, kendilerini en değişik bilimlerde dener. Öğrenme açlığınız, size sürekli olarak, yeniliklerin ve değişimlerin özlemini çektirebilir. Büyük planlarınızı gerçekleştirmez için, ilginizi gerçek ve doğru şeylere yöneltin, çünkü sadece o zaman gerçekten istediğiniz şeye ulaşabilirsiniz.
İkizler kolay kolay bir öğüdü, haklı bir hükmü veya iyi teklifleri kabul edemez. Büyük bir beceriyle hareketini mazur gösterir ve böylece her tartışmayı söndürür. Bu yanar döner, enerji dolu İkizlerin iç ve duygusal yaşamı acaba nasıldır? Her yalnızlığı ve acıyı hisseder mi? Tabii ki. Hatta çoğu kişiden de fazla umutsuz ve üzgün olur. Bu ruh halini alkol ve ilaçlarla yenmeye çalışır. Depresyonları da onun her ruh hali gibi hızla geçip gider. Yine de güçlü bir kişiliğe sahiptir, cesaretinin kırıldığını ve zor yendiği üzüntüsünü kimseye hissettirmez. Çift yönlü kişiliği onu tekrar çok yönlü ilgi ve isteklerinin heyecanlı dünyasına yönlendirecektir. İçinizden gelen sesi dinlemelisiniz. Doğru yolu ancak böyle bulabilirsiniz. Keskin zekanız altındaki “gizli” kalbinizi keşfetmek için güçlü bir etkiye ihtiyacınız vardır. Burada da yine, hissettiğinizin gerçek aşk mı, yoksa sadece dudak tanışıklığımı olduğunu hemen anlarsınız. Gerçek olmayan aşklara duyduğunuz tepki yüzünden duygusuz ve soğuk görünebilirsiniz. Şaşkınlıkların etkisinden hemen kurtulursunuz. Mantıklı bir durumun ispatını hemen kabullenmediğiniz ve bu durum üzerinde uzun süre durmadığınız için sizi seven insanları hayal kırıklığına uğratırsınız. Şiddetli değişiklik isteğiniz, genelde başkalarına zor durumlar yaşatır.


Yengeç;

TEMEL ÖZELLİKLERYönetici Yıldızınız: Ay (Duyguların temsilcisi)Grubunuz: Su, negatifBurcunuzun cinsiyeti: DişiÜstün yeteneğiniz: Sabırlı olmakÖzelliğiniz: Merhametli, yumuşak huylu, iyi niyetli olmakEmeliniz: Büyük para sahibi olmakAmacınız: Daima yükselmekAnahtar Sözcüğünüz: KoruyuculukYenmeniz gereken huyunuz: DikkatsizlikUğurlu gününüz: PazartesiUğurlu sayılarınız: 2, 4, 12, 88, 456, 9742Uğurlu taşınız: Yakut ve aytaşıUğurlu renkleriniz: Beyaz, gümüş, açık gri, mor, bazen de koyu siyahUğurlu çicekleriniz: Nilüfer, beyaz gül, zambakUğurlu kokularınız: Misk, müge, leylakHoşlandığınız müzik: Romantik şarkılarOlası hastalıklarınız: Göğüs ve solunum yolu hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, ülserÇok iyi anlaştığınız burçlar: Akrep, Balıkİyi anlaştığınız burçlar: Aslan, Başak, Boğa, İkizlerKötü anlaştığınız burçlar: Koç, Terazi, OğlakNe iyi ne kötü: Yay, KovaBaşarılı olacağınız meslekler: Turizm, otelicilik, ithalat-ihracat, pilotluk, gemicilik, petrolcülük ve sivil maddelerle ilgili olan meslekler, kimyagerlik, eczacılıkBurcun ünlüleri: Barbara Cartland, Bedrettin Dalan, Bill Cosby, Brigitte Nielsen, David Hasselhoff, Ernest Hemingway, Giorgio Armani, Isabella Adjani, Jul Sezar, Kenan Evren, Lady Diana, Louis Armstrong, Müjde Ar, Nathalie Wood, Pierre Cardin, Sezen Aksu, Sylvester Stallone, Türkan Şoray, Tom Cruise, Yul Brynner
GENEL ÖZELLİKLER
Siz sevgili Yengeçler, biraz çelişkili bir yapıdasınız, gülmeyi seversiniz, mizah duygunuz güçlü, arkadaş canlısı, sempatik, yardımsever bir yoldaşsınız. Sizi yüzeysel olarak tanıyan biri, zaman zaman melankolik bir ruh haliyle acı çektiğinizi düşünebilir. “Gökyüzüne sevinçle haykıran veya ölümüne üzülen” biri olduğunuz doğrudur.
Bu özelliğinizi, Ay’ın gizemli bir burcunda doğmanıza borçlusunuz.
Yengeç, insanlığın doğuşunun burcu sayılır ve yaşamla ölümün sırlarını kendinde birleştirir.
Astrolojiden biraz anlayan biri, sorunlarınızı rahatsız edilmeden çözmek için günden güne kendinizi toplumdan soyutlamanıza hayret eder.
Tüm Zodyak’taki hemen hemen en gizemli burç Yengeçtir. Kimsede bu kadar karşıtlık bir arada bulunmaz: Sevinç ve acı, iyilik ve kötülük, melankoli ve taşkınlık. Yengeç, kendini bulamamış biriyse, kapalı duygularını sevgiyle karıştırır. Kendisine yöneltilen her düşünceyi tartışmasız kabullenir, kısa zaman sonra bu kendisinin mi, yoksa başkasının fikrimi bilemez. Az itiraz etmeye çalışır ve taraf olmamak için kendini herkesten uzak tutar. Bu yönüyle kötü bir yoldaştır. Çizilen bu portre aslında onun çok kısmi bir gölgesidir.
Yengeç, Zodyak’ın dördüncü burcudur ve Ay tarafından yönetilir. Bu nedenle su gurubundan sayılır. Bu onun, hayat dolu bu maddeyle olan ilişkisini çok iyi açıklar.
Bu burcun üreme organları üzerindeki hükümdarlığı yüzünden Yengeç, genelde her şeyi beslemek, büyütmek ve korumak isteyen en insancıl burç olarak tanınır.
Yengecin korumacılığının her şeyden önde gelmesi böyle açıklanabilir. Bunun yanı sıra en büyük özelliği, ruhsal olarak kendisiyle barışık olmasıdır. Bunu kazanmak, korumak ve kimsenin yıkmasına izin vermemek için her şeyini ortaya koyar. Bir soruna ancak kendi varlığını tehdit edecek ve hareketlerini kısıtlayacak hale geldiğinde el atar. Ama hemen öne atılmaz, tersine burcunun hayvanı gibi önce birkaç adım geriye gider, taktikler geliştirir, gözüne kestirir ve sonunda işini bitirmek için şimşek gibi üstüne atılır. Beklenmeyen bir durumdan sakınmak için tüm anlayış ve dikkatini ona yöneltir.
Bu arada, çabalarının kendi yerini sağlamlaştırmak amacına yönelik olup olmadığını -her ne kadar Yengecin hırslı olduğu söylenemese de- düşünülebilir.
Verdiği sözler yardıma hazırlığı, Yengecin duygusallığıyla oldukça ilgilidir. Paranın sokaktan bulunmadığını kabul etse bile, kendisine bir şeyler ifade eden insanlar ve ailesi için her şeyini feda etmeye daima istekli ve hazırdır. Diğer insanların sıkıntıları sizi üzer, ama olaya müdahale etmeden önce başka birinden yardım gelip gelmediğini ve yardımın türünü öğrenmeyi beklersiniz. Eğer bu yardım görünmezse, son dakika “kurtarıcı”sı olarak ortaya çıkar ve yardımlarınızı sunarsınız.
Hep pasif olan ve her şeyin sonunu bekleyen bir yapıya sahip olan Yengecin, iş dünyasında hırslı olduğu söylenemez. Bozuk parayı bile doyum sağlayıcı bir şey olarak görmek, güvenlik ihtiyacından kaynaklanır.
Yengecin nadiren yaptığı dikkat çekici bir hareket insanı şaşırtır, o kendini arka planda tutarak sessiz ve derinden çalışır. Yapısından dolayı Yengeç bir şeye ulaşmak için geceyi beklemez. Ama verdiği kararlar önceden sezilmez. Önceden çok iyi hesapladığı caydırıcı hareketlerin fikrini değiştirmesine izin vermez. Bütün Yengeçler özel yaşamlarında olduğu kadar, mesleki yaşamlarında da çok kaygılıdırlar. Biraz daha soğukkanlılık, yararlarına olurdu, çünkü bilindiği gibi yeni pişen yemek, soğumadan yenmez.
Yengecin değişken ruh hali, bir saatin dakikliği gibi düşünülebilir, çünkü her etapta Ay’ın etkisi altındadır.
Diğer yandan Yengeçler, kendilerini koruyan kurallarla, kendilerinin veya başkalarının deneyimlerinden seve seve faydalanırlar. Bunun yanı sıra duygusal bir varlık olduklarından duygularının kendilerini yönetmesine izin verirler. Örneğin, ilk karşılaşmada olumlu izlenim edindikleri insanlar hakkında kararlarını nadiren tekrar gözden geçirmek zorunda kalırlar. Duyguları çok kolay yaralanır. Yanlış bir kelime ile derinden sarsılır ve yuvalarına çekilirler. Haklı eleştirileri bile çok zor kaldırabilirler. Ona, dünyanın gerçeklerle çok az ya da hiç ilgisi olmayan resmini çizen güçlü fantezileri, onu hüzünlü iç dünyasının derinliklerine iter.
Sık sık, kendine güvenli bir sığınak kabul ettiği geçmişe döner. Aile anlayışının kökleri de burada yatar. Yengeç erkeği de kadını da çok evcimendir. Ailelerini her şeyden çok sever ve kendilerini bunun için feda ederler. Diğer yandan Yengeç, parlak mizah anlayışı ile toplumda hemen fark edilen biridir. Her şeyden önce, gösterişli konuşmasıyla dinleyicileri etrafına toplar. Genelde ilgi odağı olmayı sever ve hayran olunmasa da kendisine saygı gösterilmesini ister. Bu ihtiyaç bütün hareketlerinin gerçek nedenidir.
Bir aşık olarak Yengeç,-kim tersini bekleyebilirdi?- duygulu, arzulu ve oldukça tutkuludur. Her eşte ideal hayat arkadaşını arar, ama tabii ki hayal kırıklıklarından kurtulamaz ve bunları daha sonra güçlükle unutabilir. Bu nedenle, kusursuz eş arayışından vazgeçmelidir. Kendinden emin hareketlerinize rağmen aslında kolay yaralanan bir insansınız.


Aslan;

TEMEL ÖZELLİKLERYönetici Yıldızınız: Güneş (En üstün güç temsilcisi)Grubunuz: Ateş, pozitifBurcunuzun cinsiyeti: ErkekÜstün yeteneğiniz: Plan kurmaÖzelliğiniz: CömertlikEmeliniz: Yükseğe ulaşmakAmacınız: Çok şeye kavuşmakAnahtar Sözcüğünüz: YaratıcılıkYenmeniz gereken huyunuz: Kendini beğenmekUğurlu gününüz: PazarUğurlu sayılarınız: 1, 4, 34, 653, 6743Uğurlu taşınız: Elmas, sarı safir, sarı pırlantaUğurlu renkleriniz: Koyu sarı, altın sarısı, sarı krizantem ve orkideUğurlu çicekleriniz: Kırmızı gül, sarı krizantem ve orkideUğurlu kokularınız: Misk, portakal çiçeği ve gülHoşlandığınız müzik: Neşeli ve oynak parçalarOlası hastalıklarınız: Kalp ve kan dolaşımı hastalıklarıÇok iyi anlaştığınız burçlar: Yay, Koçİyi anlaştığınız burçlar: Başak, Terazi, İkizler, YengeçKötü anlaştığınız burçlar: Akrep, Kova, BoğaNe iyi ne kötü: Balık, OğlakBaşarılı olacağınız meslekler: Askerlik, doktorluk, kimyacı, dişçi, güzellik uzmanı, kara hava denizle ilgili işlerBurcun ünlüleri: Ahu Tuğba, Alexander Dumas, Alfred Hitchcock, Benito Mussolini, Bernard Shaw, Bill Clinton, Coco Chanel, Debussy, Dustin Hoffman, Fidel Castro, Gönül Yazar, Henry Ford, Madonna, Mata Hari, Napoleon Bonaparte, Neil Armstrong, Robert de Niro, Robert Redford, Uğur Mumcu
GENEL ÖZELLİKLER
Aslan, kişiliğinde canlılığı, yaşam gücünü, ihtirası, yiğitliği ve asaleti temsil eder. Yürüyüşü, canlı hareketleri, sıcaklığı, sağlam ve sakin görünüşü ile tanınır. Asla kendisinden şüpheye düşürmeyecek güçlü bir yapıya sahiptir ve son derece sıcak kalplidir.
Doğallığı neredeyse çocuksu cazibesi ve gözlerinde parıldayan yaşam sevinci, birçoklarında reddedilemez etki bırakan bir çekim gücüne dönüşür. Böyle seçkin yeteneklere sahip bir başka burç yoktur.
Asalet, cesaret, doğru sözlülük, azim, sevme yeteneği, büyüklük, iyilik, gerçekten kurallara göre bir kişilikte birleşebilir. Bunun yanında, kibir, gurur, hakimiyet, küstahlık, kendini beğenmişliği de vardır ve eğer bu kötü huyları atarsa, çekilmez, bencil bir krala dönüşebilir. Kesin olan şey, bu özelliklerin ve burada sayılamayacak eğitim, arkadaş etkisi ve sosyal çevre gibi faktörlerin değişik kişiliklere yol açabileceğidir. İdeal durumlarda dürüst, sıcak kalpli, geniş ve iyi insanlarla karşılaşabilir.
Şaşırtıcı olan Aslan insanlarının büyük problemleri çözerken bile, sakinliklerini çabuk kaybetmeleridir. Kendilerine verdikleri değere bağlı olan ve her problemi çözmelerine yarayan güçlü azim, onları gıpta edilecek derecede hoş gösterir. Canlıları anlama ve dikkatlerini her şeyin özüne yöneltme yetenekleri vardır. Bu özelliği onu korkulan bir eleştirmen yapar. Gözüne batan her şeyi acı alaylar, yaralayıcı sözler, ve en iyi durumda kırıcı bir imayla acımasızca eleştirecektir.
Eleştirileriyle bir insanı kırıp kırmadığı onun için önemsizdir. Başka bir fikrin doğruluğunu kabul etmemekte direnir. Onun kararları hatasızdır.
Genellikle doğru olan öğütlerini severek paylaşır birisinin bunu isteyip istemediği önemsizdir. Tamamen iyi yüreklilikle buna teşebbüs eder, ama bazen bu öğütler, bazılarına fazla gelebilir ve bu yönüyle sevilmeyebilir. Aslanın yapısı herkese hoş gelmez.
Ayrıca hakimiyet hırsı, ilk bakışta anlaşılmasaydı gizli kalabilirdi. Aslan başka türlü yapamaz. Her şeye ve herkese hükmetmelidir. Buda onunla ilişkiyi zorlaştırır. Öte yandan çok duygusaldır. Eğer birisi ondan şüphelenmeye veya yeteneklerini sınamaya kalkarsa, hemen yakıcı cevaplarına maruz kalır. Bu tür bir yaklaşım, onu çok derinden yaralayacak ve tepkisi herkesi şaşırtacak kadar sert olacaktır. Ama ümitsizliği uzun sürmez, çünkü temel yapısı iyimserdir. Yaşama sevinci yüzeye çıkar.
Sevdiği ve kendisini seven sadık insanı ortada bırakmaz. Dürüsttür, eğilimlerini bilen birisi, ona güvenebilir. Kendini feda etme derecesine varabilen iyi kalpliliği, verdiği sözlerden anlaşılabilir.
İnsanları tanıma konusunda pek iyi değildir. Saf, çocuksu olabilir. Kötü niyetli insanlar tarafından kullanılma veya aldatılma tehlikesi içindedir. Yalancılar ve sahtekar işadamları için, o iyi bir kurbandır, onun iyi şöhretini ve güvenilir kişiliğini kullanarak herhangi bir kirli işe onu bulaştırmak isteyebilirler. Aslan insanları “hayatını sanat gibi yaşayanlara” hayrandırlar. Ama sanatla, basitliği birbirinden ayırt edemezler. Onlara uymaya şeyleri taklit etmeye çalışırlar. Bu yüzden ciddi sorunlarla karşılaşabilirler. Aslan insanı, esprili, girişken ve konuşkan bir dosttur. Şehrin gizli ama seçkin yerlerini bilir ve en iyi yemeğin nerede yenebileceği, en ilginç insanların nerelere gittiği gibi konulardan haberdardır. Onu sanat olaylarında, antika dükkanlarında ve bitpazarlarında görebilirsiniz, buraları iyi koku alan burnuyla bulur. Güçlü kişisel cazibesi ve doğallığıyla yeni insanlarla tanışması kolay olur. İnsanlar onun dostluğunu ararlar. Bir Aslanla arkadaş olmak herkes için kazançtır. İyimser canlılığı, etrafına da bir ferahlık yayar. Huzuru kendine güveni, bazen kendine fazla değer verme ve kibire dönüşebilir. Bunun için onu ciddiye alan ve eleştirme cesareti olan arkadaşlar seçmesi önerilir. Kibrinin ve gururunun tehlikeli sınırlarını aşmayı biliyorsanız, uzun tartışmalardan sonra yanına yaklaşabilirsiniz. O zaman mantıklı biri olabilir.
Hırsına bağlı olan bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, işte ve özel hayattaki başarısının temelidir. Bir şeyi ele alış biçimi, yapılaşmış yetenekleriyle birleşerek, ona doğuştan gelen bir lider kişiliği verir. Aslan insanları gerekirse inisiyatifi ele alırlar. Dizginler ondayken, hiç bir şey kötü gitmez. Onun için sorumluluk taşımak bir zahmet değildir ve “her şeyi iyi gitmeli” fikri, en zor durumları bile kolayca halletmesini sağlar. Ayrıca olayları büyütmeyi severler, ne zor bir işle uğraştıklarını gösterip hedefledikleri ilgi ve takdiri toplamak isterler.
Birisi ona yardım teklifinde bulunursa, gururu yüzünden reddedecektir. Böyle bir olay onun için yerin dibine geçmek gibidir.
Aslan insanları, genellikle çok aktif ve dinamiktir. Fakat avare ve tembel bir şekilde vakit geçirmeyi de onlardan iyi kimse bilemez. Uzun uzun “keyifli tembellik” yapmaları olasıdır. Hassas ve gururlu ruhlarını iyileştirmek için gerekirse hile yapabilirler.
Aslan burcu gücünü ve motivasyonunu fikirlerinden alır. Bir şeyden tam emin değilse veya kendinden şüphe ediyorsa, içindeki itici güç eksik demektir.
Aslan insanları, aile kurmaya karar verirlerse, dürüst iyi kalpli ve sevgi dolu bir eş ve ebeveyn olurlar. Yine de devamlı haklı olma iddiasına ve hakimiyet hırsına eğilimlidirler. İş hayatında durumları o kadar iyi değilse ve sosyal itibar sorunları varsa, dört duvar içinde özellikle çocuklar, hangi yoldan onun kalbine ulaşabileceklerini hemen öğrenirler. İlgi odağı olup eğilimlerinden emin olunduğu ve öğütleri dinlendiği sürece çok uyumludurlar.


Başak;

TEMEL ÖZELLİKLERYönetici Yıldızınız: Merkür (Zeka, dil ve canlılık temsilcisi)Grubunuz: Toprak, negatifBurcunuzun cinsiyeti: DişiÜstün yeteneğiniz: Disiplinli ve metodlu bir hayatÖzelliğiniz: Dikkatli ve herşeyle ilgili olmakEmeliniz: Toplum içinde beğenilmekAmacınız: Başarı yolunda daima yükselmekAnahtar Sözcüğünüz: İnceleyicilikYenmeniz gereken huyunuz: Çekingenlik ve cesaretsizlikUğurlu gününüz: ÇarşambaUğurlu sayılarınız: 0, 5, 16, 888, 6848Uğurlu taşınız: Koyu mavi safirUğurlu renkleriniz: Açık sarı, açık mavi ve kobalt mavisiUğurlu çicekleriniz: Açelya, sarı menekşe, lavanta çiçeğiUğurlu kokularınız: Leylak, limon ve sardunyaHoşlandığınız müzik: Eski, romantik şarkılarOlası hastalıklarınız: Karın bölgesi hastalıkları, karaciğer, pankreas, bağırsak, apandisit, ayak ve sinir hastalıklarıÇok iyi anlaştığınız burçlar: Boğa, Oğlakİyi anlaştığınız burçlar: İkizler, Yengeç, Balık, KoçKötü anlaştığınız burçlar: Kova, Aslan, AkrepNe iyi ne kötü: Terazi, YayBaşarılı olacağınız meslekler: Çeşitli ilim dalları, özellikle eczacılık ve teknik alanlar, edebiyatçı, yazar, gazeteci, yayıncı, kitapçı, matbaacı, sekreter, araştırmacı, postacı, muhasebeciBurcun ünlüleri: Adnan Saygun, Agatha Christie, A. Dvorak, Buyuk İskender, Greta Garbo, Jimmy Connors, Larry Hagman, Linda Gray, Michael Jackson, Peter Falk, Peter Sellers, Pierre Curie, Raquel Welch, Richard Gere, Sean Connery, Sophia Loren, Uğur Dündar, Vitali Hakko
GENEL ÖZELLİKLER
Kendinizi müzede gibi hissettiğiniz bir evdeyseniz ve orada kalemler yazı masasının kenarına paralel yerleştirilip, kitaplar büyüklük sırasına göre dizilmişse, ve ortam desintan kokuyorsa, hiç şüphe yok ki evin sahibi Başak burcunda doğmuştur. Aklın gezegeni Merkür tarafından yönetilen Başağı, dış çevresi ve ruhsal durumundaki karmaşa kadar rahatsız eden bir şey yoktur.
Zodyak’ın altıncı burcu olan Başağın en önemli özelliği akıllı olması ve doğruyu yanlıştan ayırabilme yeteneğinin olmasıdır. Bu burçta doğanlar dikkatlidirler, ölçüp biçerler, düşünürler, karşılaştırırlar ve ondan sonra karar verirler.
Sözünü ettiğimiz bu özellikler, Başağı titizlik delisi gibi gösterebilir. Diğer yandan Başak insanlarına, dürüstlük ve samimiyete dayalı büyük özen göstermek gerekir.
Başağın ayakları sımsıkı yere basar, zaten onu etkileyen madde topraktır. Zodyak’ın problemli üyeleri, özellikle birine dayanma ihtiyacı duyan Yengeç için, Başak huzur ve güven kaynağıdır. Bazı insanların aklını başından alan ve akılcı hareketlerin imkansız olduğu düşünülen durumlar, Başağı şaşkına çevirmez. Verilmesi gereken kararları, bilgisayar kadar güvenilir ve doğru verebilir. Doktorluk veya hemşirelik gibi çabuk ve doğru karar vermenin bir insanın yaşamını kurtardığı mesleklerde bu burçtan insanların bulunmasına şaşırmamak gerekir. Başak, devamlı mızmızlanan müşterilerin sayısız şikayetleriyle uğraşması gereken bir otel müdürü olarak da sakinliğini korur ve gerekeni yapar.
Buraya kadar söylediklerimizi bir sonuca bağlarsak, Başak karmaşık olmayan ve belki biraz tek yönlü bir burç gibi gözüküyor. Farklı bir ruhsal yönü yok gibidir.
Ama peşin hükümlerden kaçının. Çünkü Başak burcunun tüm karakterini henüz ele alamadık. Merkür ün çocukları olan Başaklar çok akıllıdırlar, asla sıradan veya soğuk değildirler. Duygusal anlarda nadiren tepki göstermeleri onların duygusuz olduklarını göstermez. Başak insanları zayıf noktalarını tümüyle bildikleri için kendinden şüphe etmeye meyillidirler. Ama şüpheleri, varlıklarının manevi temelini sarsacak kadar ileri gitmez. Bunun için toprak unsuruna kök salmışçasına bağlıdırlar. Başaklar bu dünya da yer edinme konusunda kendilerinden şüphe ederler.
Bundan dolayı daha önce yaptıklarını koruma ve güvensizliklerini giderme çabaları vardır. Başakların kutsal kitabı takvimleridir. Buna en önemsiz anları bile işaretleyeceklerdir. Ama kader planlanamadığı için, bu dünyada en uyanık Başağın bile tahmin edemeyeceği şeyler olur. Bir kaos içine düşme korkusu yüzünden bazı Başaklar aşırı hareketlere eğilimlidir. Hayat planlarını öyle abartırlar ki, her coşku ve heyecan daha doğmadan yok edilir. Etraflarına koruyucu bir duvar örerler ve sonra da hapisteymiş gibi yaşadıklarından şikayet ederler.
Başakların göze çarpan başka bir özelliği de kendilerine çok dikkat etmeleridir. Bu, başka burçların sinirine dokunabilir.
Aşırı dikkatlilik, Başaklarda sadece dış görünüşte kalmaz. Bu burcun üyeleri iç dünyalarını da acımasızca incelerler. Kendilerinin ve diğerlerinin zayıf noktalarını görürler. Başak tarafından yapılacak bir eleştiri, karşı taraf için acı olabilir. Ama bunun içinde bir parça gerçeklik de her zaman vardır.
Başaklar, büyük iddialar ve gerçekler arasındaki çelişkiyi hemen fark ederler. Bu yüzden gerçekten sakin ve keyifli olduğu anlar çok nadirdir. O her olayı çok ciddiye alır. Ufak bir alay, kaba bir söz karşısında Başak köşesine çekilir ve görünmez olur. Başkalarını cesaretlendirdiği konuları kendisi yapamaz. Alaylı sözleri yanlış anlar. Zayıf noktalarına rağmen Başağın ölçülü ve güvenilir bir karakteri vardır. Bu arada sakin görünüşünün altında bastırılmış olan kuşku ve güvensizlik, bir gün patlayabilir. Sadece Başak çift karakterli değildir. İkizler, Balık, Yay gibi burçlarda öyledir. Bir öğüt: Başak kontrolünü kaybederse, onu kendi haline bırakın. Böyle değişimler “vahşi Başak” ta tam bir fırtına etkisi yaratır. Yine de bu durum, Başak insanlarının her endişe ve sorunu içlerine atmaları ve sonradan “psikosomatik” hastalıklardan acı çekmelerinden iyidir. Başak fiziksel sebeplerden çok, duygusal sebeplerden oluşan hastalıklara karşı özellikle duyarlıdır. Başkalarının sorunlarını çözerken, kendi problemlerinin üstesinden gelir. Yardım işlerindeki görevlilerin çoğunun Başak burcundan olmaları bu nedenledir.
Sorunlu özelliklerden laf açılmışken, Başaklar haylazlık etmeyi severler. İnsanlığın geri kalanından farklı olduklarını düşündükleri için korkunç züppe olabilirler. “Güçsüz” buldukları insanların sorunlarına burunlarını sokarlar.
Eğer kişiliğinin vahşi ve aşırı titiz yanlarını göz ardı edersek, Başaklar güvenilir, çalışkan, dikkatli, akıllı ve temelci insanlardır. Aileleri ve dostlarıyla yakından ilgilenirler. Yanına yaklaşılması kolay insanlardır. Eşyaları dikkatli kullanmayı bilirler, onlara ödünç bir şeyi verirseniz, aynı şekilde geri alacağınızdan emin olabilirsiniz. Bunun dışında onları yöneten akılcı Merkür, bir bardak şarapla çakır keyif olmalarını sağlar. O zaman biraz katı olan Başaklardan, kendileriyle bile dalga geçebilen esprili hikayeciler çıkar.
Son olarak, özellikle yaşlı Başak insanlarını ilgilendiren bir konuya değinmeliyiz. Başaklar düzenli yaşam anlayışlarından dolayı uzun yıllar yaşarlar. Yalnız yaşamayı tercih ederler. Başak insanları gençken bile parti çılgını değildirler. Arka planda olmayı severler, sadece saygıdeğer başarılarla göze batmayı isterler. Kendilerine ihtiyaç duyulduğunu bilmek, iş ve aile yaşamlarına anlam katar. Çocukları evden ayrılıp hayat arkadaşlarını kaybettiklerinde yalnızlaşırlar. Her şeye rağmen Başak insanlarının birçok kültürel ilgi alanları vardır, okurlar, müzik dinlerler, çok yaşlanmamışlarsa tiyatroya veya konsere giderler. Kitap ve müzik onlar için çok önemli olmasına rağmen, insan ilişkileri ve sıcaklığının yerini dolduramazlar.
Özellikle Başak insanları yaşlanınca sabit fikirli ve hareketsiz olurlar. Gençler bundan korkmamalı ve bu muhafazakar görünüşün altında sadece güvensizliğin yattığını düşünmelidirler. Yaşlıların ne dediğini dinlemelidirler. Başak erkeklerinin hikayeleri özellikle hoştur, çünkü eşsiz bir hafızaları vardır.


Terazi;

TEMEL ÖZELLİKLER
Yönetici Yıldızınız: Venüs (Güzellik, sevgi ve güzel sanatları temsil eder)Grubunuz: Hava, negatifBurcunuzun cinsiyeti: ErkekÜstün yeteneğiniz: Dengeli ve ölçülü olmakÖzelliğiniz: Saygı ve zariflikEmeliniz: Olgun, düzeyli dostluk kurmakAmacınız: Zengin olmak, düzenli bir hayatAnahtar Sözcüğünüz: DengeYenmeniz gereken huyunuz: Gösterişten hoşlanmakUğurlu gününüz: CumaUğurlu sayılarınız: 2, 6, 16, 432, 9763Uğurlu taşınız: OpalUğurlu renkleriniz: Açık pembe, açık mavi, turkuaz ve mat renklerUğurlu çicekleriniz: Pembe krizantem, pembe gülUğurlu kokularınız: Gardenya, yasemin ve orkideHoşlandığınız müzik: Romantik eserlerOlası hastalıklarınız: Böbrek, üreme organları, baş ve özellikle göz hastalıkları, lumbagoÇok iyi anlaştığınız burçlar: Kova, İkizlerİyi anlaştığınız burçlar: Akrep, Yay, Aslan, Başak, TeraziKötü anlaştığınız burçlar: Koç, Oğlak, YengeçNe iyi ne kötü: Balık, BoğaBaşarılı olacağınız meslekler: Müzisyen, ressam, heykeltraş, şair, sahne ve film artistliği, el sanatları, mimar, çiçekçi, parfümcü, konfeksiyoncu, terzi, bankacı, politikacı, hukukçu, din işleri ve mühendislikBurcun ünlüleri: Brigitte Bardot, Catgerine Deneuve, Cem Özer, Cervantes, Christopher Reeves, Cliff Richards, Hülya Avşar, Jimmy Carter, John Lennon, Julio Iglesias, Klaus Kinski, Konficyus, Lizst, Meryl Streep, Michael Douglas, Nurseli İdiz, Oscar Wilde, Pavorotti, Rahmi Koç, Roger Moore, Sylvia Kristel, Turgut Ozal, Verdi
GENEL ÖZELLİKLER
Terazi burcunun, dengeli insanları temsil etmediğine kim inanır? Aynı zamanda bunun terside doğrudur. İki kefesi olan teraziyi göz önüne getirdiğimizde bu burçta doğanların yapısını tam olarak anlayabiliriz.
Tıpkı bir hukukçunun bağlı gözlerle iki terazi kefesini dengeye getirmeye çalışması gibi, Terazi insanı da sezgisel olarak adalet için çabalar. Bir çelişkiden kurtulup diğerine düşmesi, terazi prensibini temsil eder: Denge, ancak kefelerin salınması durduğunda oluşur. Astroloji, onların karmaşa ve çelişki dolu yapılarını, Zodyak’ta terazi pozisyonuyla anlatır. Bu, yedinci burçtur ve rivayete göre insanlığın iki ayrı cinse doğru değişimin vücut bulmasına ithaf edilmiştir.
Bu dengeli insanın iyi huylu, cazibeli, sempatik, nazik, hoşgörülü, akıllı, çalışkan, sabırlı ideal portresi çok çabuk kavgacı, asık suratlı, inatçı, tembel, boşboğaz, ve sabırsız olan tersine dönüşebilir. Bu değişim için, yanlış bir kelime, yanlış bir insanın varlığı yeter.
Terazi insanları içlerinde derin bir çelişki yaşarlar. Çevrelerinden çok şey beklerler, hatta sadece yakın çevrelerinden de değil. Terazi insanı bundan dolayı acı çeker. Tıbbi olarak söylenirse bunlar mide ağrılarıdır ve her seferinde, adaletsizliği herkesi hayrete düşürür. Uyum için çabası nerede kaldı!
Yine de Terazinin tartışmaya ihtiyacı vardır, kasten sebepsiz kavgalar çıkarır. Konu hiç fark etmez. Köy yaşamının tüm avantajları övülse de bunlara karşı gelecektir. Genellemeler ona çok terstir. Bu onu kavgaya davet etmektir.
Kişisel tartışmalardan çekinir. Sinir sistemi bunun için çok zayıftır. Sanatsal kavgalarda tarafsız kalmaya çalışır. Bu tartışmayı gerekli kararlılıkla sürdüremez ve sonuçta uzlaşma sağlamaya çalışır. Belirgin olarak zıt bakış açılarını uzlaştırma, ortasını bulma ve barışı sağlama yeteneği ona tekrar hainlik, yüzeysellik ve ilkesizlik getirir. Bu, sadece herkes tarafından sevilmek için, dizginleyemediği arzusundan kaynaklanır. Bu sevgi olduğu sürece düşünce ayrılıklarından kaçınmaya hazırdır.
Bir yandan gerçekler ve adalet için çabası, diğer yandan bunların başkaları tarafından tasvip edilebilir olması, onun karar vermesini zorlaştırır. Bütün olasılıkları dikkate alır ve bunları ölçüp biçer, ta ki karar vermesi için olaylar onu zorlayıncaya kadar. Hayret verici bir çabayla, kararlı olmadığını inkar edecektir. Çabuk karar verme konusunda da direngendir. Bir kararın tüm sonuçlarını önceden düşünmek için kendine zaman ayırmayan uçarı insanlardan nefret eder.
Uyum için çabaları, sanata ve tüm güzelliklere yakınlığını gösterir. Sonuçta Terazi, tüm güzelliklerin gezegeni olan Venüs tarafından yönetilmektedir. Terazi insanı tüm ortamlarda çağdaş bir zevke sahiptir. Gösterişli bir şekilde giyinir ve ekzantrik olmasını gerektirmeyecek doğal bir zarafetle hareket eder. Gözlerindeki gülüş hiç donmaz. Güzel ve rahat evini zevkli bir şekilde döşeyeceği, değerli tablolara, klasik antika parçalara ve moda aksesuarlarına sahip olmak için çabalar. Nelerin birbirine uyduğu konusunda iyi bir zevki vardır. Evine manevi bir gözle bakar. Planlar ve sınırlar onun için dehşet verici bir şeydir, tıpkı saf fonksiyonellik gibi.
Terazi çevresini seve seve kitaplarla doldurur. Ancak okuyacağı için değil. Okuması için basit bir cep kitabı yeterlidir. Arada bir, iddialı bir edebi eseri de okuyabilir, ama en çok aşk romanları okur ve renkli dergileri karıştırır.
Terazi insanları hayalci midir? Tekrar açık bir evet ve aynı zamanda hayır. Çoğu zamanlarını hayal dünyasında geçirmeyi sevdikleri için inisiyatif kullanmaktan nefret ettikleri doğrudur. Bir hata yapabilirler! Güçlü bir rüzgar yüzlerine çarptığında hemen güvenilir bir limana koşarlar. Sonra da uzun sükunet anlarını kendilerinden esirgemezler ve kendilerine gerekli yakıtı depolamaya çalışırlar. Çevresindeki olumsuz olayları hemen fark ederler, bunların sonuçlarına uzun süre katlanmayı reddeder, ta ki tutkuları büyüyünceye kadar. Sonra aniden büyük bir enerjiyle patlar ve bu, kendilerini de şaşırtır. Kendi isteğiyle problemleri çözer ve sükunet anında uyumaya bıraktıkları ev, iş, arkadaşlık gibi tüm konuları tekrar ele alırlar. Ve yine bir öyle, bir böyle huyuyla çevresinden taleplerde bulunur.
Terazi iyi bir ev sahibidir. İyi yemek yapmak onun işidir. İlgi alanı, günlük yaşamın küçük olaylarından, politik konulara kadar uzanır. İnsanları bir araya getirmek ona zevk verir. Birkaç dakika içinde samimi bir atmosfer yaratmayı başarır. Dinleyecektir, ama yine de sohbet ettiği kişiyle hemen derin arkadaşlık kurmayacaktır. “Arkadaşlar” onun için önemlidir, özellikle de yalnız kalmamayı garantilemek için. Arkadaşlıklarında kişiliğini korumayı başardığından, çevresini ihtiyacına göre değiştirmek ona zor gelmez.


Akrep;

TEMEL ÖZELLİKLER
Yönetici Yıldızınız: Mars ve Pluton (Çekicilik, cazibe, savaş ve yeni sartları temsil eder)Grubunuz: Su, negatifBurcunuzun cinsiyeti: DişiÜstün yeteneğiniz: SezgiÖzelliğiniz: Kararlılık ve incelemeEmeliniz: ZenginlikAmacınız: Hayat boyu zenginlikAnahtar Sözcüğünüz: TutkuluYenmeniz gereken huyunuz: Acımamak, ihmal etmekUğurlu gününüz: SalıUğurlu sayılarınız: 8, 9, 53, 783, 6591Uğurlu taşınız: TopazUğurlu renkleriniz: Korkırmızısı, siyahUğurlu çicekleriniz: Kırmızı karanfil, hanımeli, ateş çiçeğiUğurlu kokularınız: Misk, manolyaHoşlandığınız müzik: Marşlar ve canlı parçalarOlası hastalıklarınız: Boğaz, boyun, mesane, uretra, böbrek ve üreme organları hastalıkları, tansiyonÇok iyi anlaştığınız burçlar: Balık, Yengeçİyi anlaştığınız burçlar: Yay, Oğlak, Başak, TeraziKötü anlaştığınız burçlar: Boğa, AslanNe iyi ne kötü: Koç, İkizlerBaşarılı olacağınız meslekler: Yönetici, organizator, endüstri lideri, komutan, satış yöneticisi, müdür, operator dişçi, teknik mühendis, gazeteci, kimyacı, müzisyen, müzik aletleri yapımcısı, tamirci, yazarlık, denizci, havacıBurcun ünlüleri: Alain Delon, Alfred Nobel, Burt Lanchester, Charles Bronson, Christian Bernard, Diego Maradona, Indra Gandhi, Jody Foster, Katherine Hepburn, Linda Evans, M.Kemal Atatürk, Marie Curie, Mesut Yılmaz, Monet, Nadia Comanecchi, Nazlı Ilıcak, Pablo Picasso, Prenses Charles, Rock Hudson, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Voltaire
GENEL ÖZELLİKLER
Klasik astrolojide Akrep burcu, kötülüğü, cehennem ve sadizmi, hırsızlık ve şiddeti temsil eder. Akrep insanı, kötü gülümsemesiyle insanları tahrik eden bir şeytan mıdır? Hayır, Akrep kesinlikle bir şeytan değildir, ama insanlara şeytanca hareketler yaptırabilecek özellikler taşır.
Akrep insanının etkisi altında olduğu yıldız Plüton’dur. Plüton bütün yıldızların tersine, güçlü insancıl içgüdülerin yıldızıdır. Akrep insanının hayatındaki en önemli güdü, tutkuların ateşidir. Duyguların kontrolünü kaybederse, zehrinin ulaşabileceği alandan hemen uzaklaşmalı. Akreplerin her zaman aşırılığa kaçmaları olasıdır. Hiçbir burç, hem kötü işlerde böyle anlamlı başarılar elde etme yeteneğine sahip değildir.
Akrebin tutkulu olmasının kökleri cinselliğindedir. Akrebin, cinselliği en saf ve en esaslı biçimde bedenine uyarladığı söylenir. Cinsel arzular onun el sürülmemiş gücünün sadece bir görünüşüdür. Bunu, modern psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un ortaya çıkardığı “Her insanın içinde az ya da çok bir güç vardır ve bu güç onun düşünce, his ve hareketlerini belirler” teorisinde de görebiliriz.
Saf, tamamen gelişmiş bir Akrep, Zodyak’ın en etkileyici burcudur. Söylendiği gibi Pablo Picasso böyle bir Akreptir. Akrep erkeği çekilmez bir eştir. Gömlek değiştirir gibi sevgili değiştirir. Olgun Akreplerse, gerçeği bulma yolunda bitmek bilmez isteklerle dolu, kendilerine ve diğer insanlara karşı umursamaz olurlar. Bu burçta birçok dahi doğmuştur.
Buna rağmen, Hitler’in şeytani propaganda bakanı Geobbels hiç de böyle değildi. O, gelişmiş Akrebin bir prototipi miydi? Şüphesiz Geobbels Akrep insanının temel özelliklerini taşıyordu: agresiflik, güç, kendine güven, keskin zeka ve cesaret. En önemli özelliği, otoriteye olan inancıydı. Geobbels’in, “Führer”i Hitler’e olan Tanrısal sevgisi, onu dünya tarihinin en büyük ve vicdansız liderlerinden biri yaptı.
Bu tanınmış Akrebin yaşam öyküsünden sonra, bu burcun karakterini biraz daha açalım.
“İşin karmaşık yolu varken, neden basit yolu seçeyim?” sözü Akrebin hayatını anlatır. Burada da zeka küpünün zehirli fikirlerini görüyoruz. Onlar için hayat, yanımızdan huzur ve barış içinde geçmesini seyredemeyeceğimiz kadar kısadır. Herşey paramparça da olsa o kendi halinden memnundur. Tartışmalar, kavgalar, zafer veya yenilgiler; bunların hepsi Akrebe göredir. Anlaşmak sizin hiç hoşunuza gitmez. Huzuru sadece değişim aradığınızda istersiniz.
Hayat Akrep için bir deney sahasıdır, ama oyun bahçesi değildir. Yaptığınız her şeyi çok ciddiye alırsınız. Kesin sınırlarla çizilmiş bir amacınız vardır. Yolunuza çıkan her şeyle savaşır ve mümkünse yok edersiniz. Başkalarının oyunlarını bozmayı, onların hile ve strtejilerini açığa çıkarmayı seversiniz. Hiç kimse sizi aldatamaz. Siz bütün sahtekar ve yalancıları hemen fark edersiniz. İnsanın içini okuyan bakışlarınızın hedefi olan kişi, iç çamaşırlarıyla kalmış gibi olur. Oysa sizin kartlarınızı görmek çok az kişiye nasip olur. Birisi özel işlerinize burnunu sokmaya kalksa çok şiddetli tepki verirsiniz. Bu sizin için hoş bir durum değildir.
Böyle tutumlar Akrebi kibirli, egoist ve hesaplı olmaya zorlar.
Ama sizin için “sağlıklı” bir egoizm, zararlı değildir. Kendinizi yolundan döndürülmeyen bir bozkır kurdu gibi hissediyorsunuz. Eğer “yoldayken”kendinize ve diğer insanlara karşı duyarsız oluyorsanız, bu sizin görev anlayışınıza göre “iyi bir şeyin” kanıtıdır. Biraz şüpheli olan, “amaç, araçları meşru kılar.” Sözüne göre hareket ediyorsanız.
Ama kendinizi kandırmayın. Kendinizden çok emin görünen Akrepte bile kibir ve benmerkezcilik, duygulu bir kalbi saklamak için bir örtüdür. Bütün insanlar gibi Akrep de sevilmek ister. Bağımsızlığına düşkün olsa bile yalnızlıktan acı çeker. Şiddetli bir şekilde bireysel özgürlüğü savunsa da bu sadece kendi yalnızlığını saklamak içindir. Akrep, kimsenin onu bağımsız bir yaratığı sevmeyeceğinden öyle emindir ki bu yöndeki bütün iddiaları şüpheyle karşılar. Bunun yanında Akrepler gerçekten sevildiklerini hissederlerse, en tutkulu ve güçlü aşıklar olacaklardır. Kimse kalbini sizin gibi konuşturamaz.
Bu sert kabuğunun altında yumuşak bir öz mü saklıdır? En azından olgun, gelişmiş Akrepler de bu durum geçerlidir. Zayıflık olarak görülmemesi gereken duygusallığının yanında soylu bir karakteri de vardır. Siz Akrep olarak, inatçı yapınızla daha zayıf insanlara güç veren tipte bir erkeksiniz, tipik bir” aşk çöpçüsü” sünüz. Bütün dost ve tanıdıklarınız duygusal problemlerini size anlatırlar. Hatta bazen istediğinizde de fazla. Herkes sizden kurtarıcı rolünü oynamanızı ister. Oysa siz bu role çok zor katlanırsınız. En iyisi siz bu “hobi” nizden bir meslek yaratın ve psikiyatr veya psikolog olun. Akrep insanlarının, dostlarının problemlerine gösterdikleri anlayışın sebebi kendilerinin de cennet ve cehennemden geçmiş olmalarıdır. Hatalarınızı bilme özelliğiniz size acı verebilir.
Tekrar gelişmemiş Akrep türüne dönelim. Bu kişi son derece bencildir. Böyle bir Akrep, amacına ulaşmak için her şeyi yapar ve bunu yaparken hiç düşünmez. Gaddar ve sadist olabilir, ona yapılan bir haksızlığı unutmaz. İntikam hırsı, düşmanını uçuruma itmek için en karışık entrikaları hazırlama gücü verir. Burada da maalesef hileci, katil ruhlu Akrebi açıkça görürüz.
Günlük hayatta Akrep insanlarıyla kolay kolay birlikte yaşanmaz, özellikle evlilikte. Buna rağmen onlarda güçlü, güvenilir, gerçekçi bir kişilik vardır. Akrepler her konuda başarılı olabilirler. Başka hiç bir burçta bu kadar çeşitli işler yapan insanlar yoktur. Başarılı sporcular, öncü bilim adamları ve dahi sanatçıların çoğu Akrep burcundandır. Evet, beceriksiz olmakla birlikte yaratıcılıkları onları sanatçılığa yöneltiyor. Hayat, Akrep insanına bizim anlama sınırlarımızı aşan şeylerle uğraşma yetisi vermiştir. Buradan Hz. Muhammed ve Martin Luther gibi büyük din liderlerinin Akrep burcunda doğmalarının bir rastlantı olmadığı görülür.


Yay;

TEMEL ÖZELLİKLERYönetici Yıldızınız: Jüpiter (Bolluk, neşe ve zenginlik kaynağıdır)Grubunuz: Ateş, pozitifBurcunuzun cinsiyeti: ErkekÜstün yeteneğiniz: Kendine güvenÖzelliğiniz: İyimserlik ve girişimcilikEmeliniz: Büyük üne kavuşmakAmacınız: Çok gezip görmek, çok seye kavuşmakAnahtar Sözcüğünüz: AraştırmacıYenmeniz gereken huyunuz: Başkalarını küçümsemekUğurlu gününüz: PerşembeUğurlu sayılarınız: 3, 12, 582, 934, 2334Uğurlu taşınız: TurkuvazUğurlu renkleriniz: Mor, menekşe moru ve koyu maviUğurlu çicekleriniz: Leylak, mor menekşeUğurlu kokularınız: Nergis, menekşe, zambakHoşlandığınız müzik: Pop muziğiOlası hastalıklarınız: Kalça ve uyluk hastalıkları, siyatik, romatizma, akciğer hastalıklarıÇok iyi anlaştığınız burçlar: Koç, Aslanİyi anlaştığınız burçlar: Oğlak, Kova, Terazi, AkrepKötü anlaştığınız burçlar: Balık, İkizler, BaşakNe iyi ne kötü: Boğa, YengeçBaşarılı olacağınız meslekler: Bankacılık, komisyonculuk, menajerlik, müdürlük, yöneticilik, politika, yargıçlık, avukatlık, hukuk müşavirliği, memurluk, devlet adamlığı, hocalık, sanatkarlık, araştırıcılıkBurcun ünlüleri: Fatma Girik, Frank Sinatra, Gustave Flaubert, Hülya Koçyiğit, Jane Fonda, Kirk Douglas, Ludwig van Beethoven, Mark Twain, Mehmet Ali Birand, Walt Disney, Winston Churchill, Zeki Müren
GENEL ÖZELLİKLER
Yay, hayatı kimsenin sevmediği kadar sever ve gayretle ona kendi damgasını vurmaya çalışır. Orta karar başarılar ve geleneksel düşünüş, ona göre dehşet vericidir. Onun ihtiyacı, iyi bir yaşam ve yeni düşüncelerin keşfedilebileceği özgür bir ortamdır.
Yay insanları iyimser, canlı, atılgan, zeki ve rollerinden çok emindirler.
Cesaretlerini kanıtlayabilecekleri her fırsatı değerlendirirler ve kendilerine yararlı olacağını düşündükleri insanlarla ilişki kurarlar. Yay umudunu, ünlü ve tüm dünyada takdir görmüş, sıra dışı yetenekleri olan kişilere bağlar. Dünyadaki güçlü ve büyük kişilerin yaydığı ışıkla güneşlenir, başkalarının yaptığı işlerle övünmekten çekinmez. Bu burç bir yönetici olarak tanınır. Fakat davranış tarzı ve yapısı her zaman çok sempatik değildir.
Yay insanı, olağanüstü değişkendir. İster istemez Yayı etkileyen ve bir kuğuya ya da bir buluta dönüşebilen Jüpiter akla gelir. Daima yeni ülkeleri keşfetmek onun için çok caziptir. Merakı tatmin olduğunda, bu bölgeler onu artık pek ilgilendirmez.
Yayın bilinen kendine güveni, diğer insanlar üzerinde tıpkı bir kıvılcım etkisi yapar. Bu burç, tereddütlü arkadaşlıkları kayıtsızlıktan kurtarmayı bilir. Bu sırada birçok ceviz kıracaktır. Ancak Yay bunu öyle hoş bir şekilde yapar ki cevizlerin sahibi bundan dolayı darılmaz. Yayı yanlış bir konuda kendini tehlikeye atmakla suçlarsanız, en iyi amaçlara sadece onun sahip olduğu konusunda kendini haklı göstermeye çalışacaktır.
Bir Yayla geçinmek öyle çok kolay değildir. Diğer yandan bu burç olmasaydı, Adem ve Havva’ dan beri dünyada pek bir şey değişmezdi.
Acaba Yayın hayatı nasıl geçer? Her şey asi bir gençlik dönemiyle başlar. Yay her konuda erken olgunlaşmış biridir. Yeni deneyimler elde etmek ve eserleriyle sansasyon yaratmak için yanar tutuşur. Benzer şekilde girişimci Koçlardan farklı olarak,Yay daima hareketlerinin sonuçlarına katlanmaya hazırdır. Çok gelişmiş ve güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir. Eğitimi için aldığı parayı, eğlence yerlerinde harcamış olan genç bir Yay, gelecek aya kadar parasızlık çekecektir. Babasının gelecek ay kendisine vereceği paradan avans istemeyecek kadar da gururludur.
Yay, aşağı yukarı 30-40 yaşları arasında yetişkin olacaktır. Rahat biri olacak, ona zaruri görünen konforla çevresini kuşatacak, prensip ve meziyetler geliştirecektir. Her şey iyi giderse çevresindeki insanları sarsılmaz bir başarı, hoşgörü ve asilikle yöneten biri olacaktır. Değişime çok fazla inanır. Gerekirse tüm ilke ve kuralları hiçe sayarak, bir günah çıkarma rahibi rolü sergileyebilir. Hemen hemen her Yay, materyalist olduğu hakkındaki tüm suçlamaları reddeder. Buna karşın ileri görüşlü, namuslu, liberal ve hoşgörülü olduğunu iddia edecektir. Namus anlayışı daha iyiye götürme isteğine dayanır ve bu özelliğe gerçekten de sahiptir. Ancak kişiliğinin bu yönünü sadece kendisiyle aynı görüş açısına sahip kimselere açar. Çünkü Yay insanları üç guruba ayırır:”iyi” insanlar, kendisine son derece sadık olan ve her konuda tüm öğütlerini dinleyen iş arkadaşları ve dostlarıdır. “Kötü” insanlar: kendisinden farklı bir anlayışa sahip olan kişilerdir. Ayrıca daha abartılı olarak, Yay bu insanların “aptal” olduklarını düşünür. Aksi halde neden Yayın liderliğini kabul etmesinler ki? “Belli bir düşüncesi olmayan” insanlardan ise, ilk guruba katılmalarını bekler.
Yay iş dünyası hakkındaki hükümleriyle tam isabet kaydeder, ama eğer duyguları ve özel yaşamı iş yaşamına karışırsa, işte o zaman sık sık hatalar yapmaya başlayacaktır. Bu burcun en büyük sorunlarından biriyse, aynı zamanda birçok konuyla ilgilenmesidir. Daima eksen üzerinde olduğu için Yay doğal olarak yeni ve çok yönlü konularla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Değişim arzusu onu, ilginç gibi görünen her iddiayı araştırmaya iter. Başarısızlık korkusu ya da girişimlerinin karaya oturması Yaya yabancı olduğu için sorunları genelde küçümser.
Detaylarla uğraşmakta sabırsız olduğundan, bu görevi başkalarına bırakır. Yayın zorluklardan kurtulma repertuarı oldukça geniştir. Sıkıntıya düştüğünde, zekası en yüksek düzeyde çalışır.
Yayı diğer burçlardan ayıran yeteneği vardır. İnsanları kendi ayakları üzerinde durdurmayı ve toplantılar organize etmeyi herkesten daha iyi başarır. Kulüp ve firmaların kurucusudur. Zorluklarla severek başa çıkan Teraziden farklı olarak, kendini büyük guruplara entegre etmek Yayın amacıdır.
Yay yalnızlıktan çok korkar ve bir şeyle meşgul olmadığında derin bunalımlara düşer. Onun için en iyi şey, kendini bir idealle beraber tanımlamaktır. Adalet için savaşacak ve tüm enerjisini başka insanlar için sarf edecek bir yapıdadır. İdealini paylaşmayan insanlar karşısında sevimsiz olacaktır.


Oğlak;

TEMEL ÖZELLİKLER
Yönetici Yıldızınız: Satürn (Disiplin ve düzenlilik)Grubunuz: Toprak, negatifBurcunuzun cinsiyeti: DişiÜstün yeteneğiniz: Karar ve direnişÖzelliğiniz: DürüstlükEmeliniz: YükselmekAmacınız: Yükseğe ulaşıp başta kalmakAnahtar Sözcüğünüz: ÖnlemciYenmeniz gereken huyunuz: Fazla meraklılıkUğurlu gününüz: CumartesiUğurlu sayılarınız: 8, 9, 62, 122, 7544Uğurlu taşınız: LalUğurlu renkleriniz: Kurşuni, koyu kahverengi, neftiUğurlu çicekleriniz: Siyah gül, kadife çiçeği, kamelyaUğurlu kokularınız: Kamelya, cam, fulyaHoşlandığınız müzik: Halk MüziğiOlası hastalıklarınız: Diz, deri, cilt ve sindirim sistemi hastalıklarıÇok iyi anlaştığınız burçlar: Boğa, Başakİyi anlaştığınız burçlar: Balık, Akrep, YayKötü anlaştığınız burçlar: Koç, Yengeç, TeraziNe iyi ne kötü: İkizler, AslanBaşarılı olacağınız meslekler: Madencilik, çiftçilik, mimarlık, planlamacılık, ormancılık, askerlik, doktorluk, kimyagerlik, dişçilik, berberlik, güzellik uzmanlığı, devlet memurluğu, kuyumculukBurcun ünlüleri: Ava Gardner, Benjamin Franklin, Elvis Presley, Federico Fellini, Filiz Akın, Isaac Newton, Marlene Dietrich, Martin Luther King, Semra Özal
GENEL ÖZELLİKLER
Oğlağın hayatı iki devreye ayrılır. 30 yaşından öncesi ve sonrası. Bu yaş, doğumunda etkili olan Satürn’ün devir zamanıdır. Bu gezegen Güneş etrafındaki turunu tamamlamak için 29 yıl ve 167 güne ihtiyaç duyar.
İlk 30 yılda Oğlak kendini bir arayış içinde bulur.
Burcuna adını veren Oğlağın emin adımlarla dik duvara tırmanışından, bu dönemde eser yoktur. Kendinden emin değildir. Bir erkek keçi kadar tehlikelidir.
30 yaşından sonra Oğlak, gençliğinde kendisine çok pahalıya mal olan deneyimleri yerli yerine oturtur. Yani o, tam anlamıyla “sonradan açılan” biridir. Karşı cinsle ilişkiyi genelde “gerçek bir gecikme” ile keşfeder ve mesleki başarıları diğer burçlardan daha geç ortaya çıkar. Denilebilir ki hayatı ciddi bir mesele olarak görmesi onu başarı merdiveninin zirvesine çıkarabilir.
Dışarıdan bakınca kendinden emin, güçlü, sarsılmaz ve mesafeli görünür, ama içinde özen, sevgi ve ilgiye özlem duyar.
Hastalık derecesinde hassastır ve kendini sükunetle dış dünyadan soyutlar. Duygularını göstermek bu burçta doğanlar için doktorluk mesleğinin zorluklarıyla kıyaslanabilecek bir meseledir.
Oğlak titizliğiyle tanınır, her şeyi çok fazla ciddiye alır. Sözlerini vaktinde yerine getiren ve yapılmış anlaşmalarda güvenilebilecek biridir. Yalan, iki yüzlülük ve riyakarlık onun için şeytan işidir. İdealleri gerçeklik, değerler, doğallıktır. Yüzeysellikten ve yapay olan her şeyden nefret eder.
Çoğu insan titiz ve zorlu Oğlağı sıkıcı bulur. O da bunu bilir ve bundan acı duyar. Korkunç bir mizah gücüyle tepki verir, kendi zayıflıklarını teşhir etmekten çekinmez. Kimse de ona karşı çıkamaz ve birlikte olduğu insanların zayıflıklarını yakıcı bir alayla eleştirir. Bu yüzden sürekli tepki alır.
Diğer burçların yanında Oğlağı iki özellik iyi tanımlar; sabır ve mantıksızlığa karşı hassasiyet. İkisi birlikte Oğlağın olayları ve insanların hayret edilecek kadar çok bir görüşle anlamasına yardın eder. Buna rağmen pek şanslı değildir. Kendini, kendi kurduğu hapishaneden serbest bırakmayı ne kadar isterdi…Yine de bunu nadiren yapabilir.
Oğlağın iyilik perisi, zamanıdır. Tüm muhaliflerini bertaraf etmeye yardım eder. Oğlak burcunda doğanlar zamanı çok iyi kullanır. Bir hamlenin nasıl planlanacağını iyi bilir, bunu meslekte, toplumda ve aşkta kanıtlar. Oğlağın parolası azimdir. Temel sözü ise”ben organize ediyorum.”
Oğlak yaptığı şeyi titizlikle yapar. Kararlar daima aşırıdır, hiç bir ayrım yoktur. Oğlağın en zayıflığı kibirdir. Dünyayı savaştan, anarşi ve ahlaki çöküntüden kurtarmak isteyen insanlar hep bu burçta doğmuşlardır. Bu konuda kararı, ancak konuya uzmanca hakim olduğunda verir. İtiraza tahammül edemez. Başkalarının eleştirileri onu niye ilgilendirsin ki! Oğlak hava kirliliğine karşı savaşmak için her şeyi yapar.
Şüphesiz, bu bir abartıdır ve bir Oğlakla beraber yaşayan kişi onun yapısını”karanlık” yönünü tanımıştır: Oğlak hoşgörüsü olmayan biridir. Kendisine karşı çıkılmasına hiç katlanamaz. Onun zeka ve mantığına hitap etmek daha akıllıca bir iştir. Eğer Oğlak hafifçe gülümsediyse, artık tehlikeli değildir.
O, alışkanlıkların insanıdır ve kendini en çok, kat ettiği yolda iyi hisseder. Güven dolu bir rutinlikte hissizleşip, hantal ve kuruntulu bir işkoliğe dönüşebilir. Toplumda nazik ve hoş sohbet biri olarak bilinir. Kendini hemen öne atmaz. Ona yaklaşmak kolay değildir, ancak onu bir arkadaş olarak kazandığınızda, Zodyak’taki tüm burçlar arasında daha güvenilir birini bulamazsınız.
Oğlak sabırlı ve çalışkan bir işçidir. Sınır tanımayan bir hırsı vardır. Belirlediği amaçlara ulaşmada gösterdiği sabır asla tükenmez. Karar verdiği her şeyi önceden düşünür, analiz eder ve ölçüp biçer. Ulaştıklarıyla uzun süre mutlu olamaz. Daima daha fazla ve yukarı tırmanmak ister. Fikir zenginliği, girişimciliği, ve olağanüstü yetenekleri sayesinde bir sanayi imparatoru olabilir. Cazibesi ya da ilişkileriyle değil, eserleriyle başarılı olur.


Kova;

TEMEL ÖZELLİKLERYönetici Yıldızınız: Uranüs (Değişiklik, ansızın bağlanış ve iyi sonuçları temsil eder)Grubunuz: Hava, pozitifBurcunuzun cinsiyeti: ErkekÜstün yeteneğiniz: SağduyuÖzelliğiniz: İnsancıl, iradeliEmeliniz: İlerlemeyi sağlayacak imkanlar yaratmakAmacınız: Yükselmek, başkalarına yardım etmekAnahtar Sözcüğünüz: BağımsızlıkYenmeniz gereken huyunuz: İhmalcilik ve paraya değer vermemekUğurlu gününüz: PazarUğurlu sayılarınız: 4, 8, 10, 84, 999, 915Uğurlu taşınız: Kristal ve yeşimUğurlu renkleriniz: Koyu mavi, lacivert, karışık renk ve tonlarUğurlu çicekleriniz: Zerren, menekşe, kartopu, kır çiçekleri ve kuşburnuUğurlu kokularınız: Sümbül, yasemin, menekşeHoşlandığınız müzik: Modern eserlerOlası hastalıklarınız: Kalp ve kan dolasımı hastalıkları, ayak hastalıkları, varis, yuksek tansiyonÇok iyi anlaştığınız burçlar: İkizler, Teraziİyi anlaştığınız burçlar: Oğlak, Balık, KoçKötü anlaştığınız burçlar: Boğa, Aslan, AkrepNe iyi ne kötü: Yengeç, BaşakBaşarılı olacağınız meslekler: Doktorluk, bilim, elçilik, yazarlık, yayıncılık, matbaacılık, muhasebecilik, çevirmenlik, din adamliği, astronomi, astroloji, denizcilik, tüccarlik, ithalatçılık, sanatın her dalı, yöneticilik, organizatörlük Burcun ünlüleri: Abraham Lincoln, Ajda Pekkan, C. Dior, Clark Gable, Cybil Shephard, Gene Hackman, George Kennedy, Humphrey Bogart, Jack Lemmon, James Dean, John Travolta, Kim Novak, Mendelsshon, Nastasia Kinski, Nick Nolte, Paul Newmann, Ronald Reagan, Schubert, Wolfgang Amadeus Mozart
GENEL ÖZELLİKLER
Kova, değişim ve devrimlerin gezegeni Uranüs”ün etkisi altındadır. Bu durum Kovaların arkadaş canlısı,uyumlu,ama ne yapacağı belli olmayan insanlar olarak tanınmasına sebep olur. Değişik açılardan bakılırsa Kovanın zıtlıklarla dolu bir kişiliği vardır. Onu sıradan insanlar gibi tepki vermesini beklemeyin, ayrıca değişimi yenilik ve macerayı sever.
Kovanın dengeli bir kişiliği olmasına rağmen burcunun değişik etkileriyle dengesi çabuk bozulur. Aşırılığa kaçan davranışlara eğilimlidir. Dünyanın mevcut durumu onun hoşuna gitmiyorsa, onu değiştirip kendi ideallerine uydurmak zorundadır.
Dünyada iz bırakmayı başarabilmiş dahi Kovalar vardır. Örnek olarak köleliği kaldıran Abraham Lincoln gösterilebilir. Kovanın ideali baskıya karşı savaşmaktır. İnsanlara daha hoş bir dünyanın kapılarını açan, yeni besteler yapmış olan Wolfgang Amadeus Mozart, bunlardan biridir.
Bazı Kovalar enerjilerini uzay yolculuğu veya zaman içinde yolculuğu olası kılmak için harcamışlardır. Örnek olarak, Jules Verne ya da H. G. Vells gibi ünlü bilim kurgu yazarlarını verebiliriz. Atlantik’i geçen ilk kişi Charles Lintbergh de Kova burcundandır.
Hava guruplarından olan bütün burçlar gibi Kovada abartılı duygulardan korkar. Aklın yardımıyla kontrol edilemeyen durumlardan mümkün olduğunca kaçar. Kendi zekası, Kova için tehlike anlarında hiç düşünmeden kullanılacak bir çıkış kapısıdır.
Temelde iyi, anlayışlı, yardımsever ve hoşgörülü olan Kova, taraf tutmaktan kaçınır. Bu yüzden sık sık gevşeklikle suçlanır. Kova bir şeyi görmek istemezse, görmez…
Kovanın insanlığın nasıl olması gerektiği konusunda muazzam fikirleri vardır. İdealleri gerçekten çok büyüktür. Ütopyalar ve serseri fikirlerle ilgilenmeye eğilimlidir. Bir firmanın mali işler sorumlusu veya bir işin finans görevlisi olmak isteyen Kovalardan sakının. Ya bir dahi ya da bir deliyle karşı karşıyasınız. Her koşulda dikkatli olmalı ve bir karar vermeden önce daha iyi bilgiler edinmelisiniz.
Kova için maddi değerlerin hiç bir anlamı yoktur. En büyük zayıflığı, savunduğu ideallerini kendisinde uygulayamamasıdır. İnsanları kurtarma isteğinde çok ciddidir, ama bu büyük işle ilgili günlük görevlerini bile unutur.
Bunun için Kova, sosyal duyarlılığına rağmen egoisttir. Ama bireysel değil kollektif değerler için savaşır. Bu noktada diğer insanlardan tamamen ayrılır.
Eğer ideallerini gerçekleştirmeyi başaramazsa içine kapanır. Duvarları egoizmden oluşan bir kale kurar. Kendini hoş olmayan sürprizlerden korumak için bu metodu kullanır. Birçok Kovanın kelime hazinesinde içtenlikle söylenen bir “sen” eksiktir.
Kova burcunda doğanlar, dostluğun egemen olduğu bir dünya özlemi içindedirler. Aşkın arkasında büyük tehlikeler olduğuna inanırlar: Kırık kalpler, öldürülmüş rakipler gibi. Böyle bir aşk, bir dramla biter ve bu Kovayı korkutur.
Aşksız bir dünyada daha az karmaşanın olacağını düşünen Kovaların sayısı az değildir. Bir çokları mantık ile duyguları arasında gidip gelirler.
Bir Kovanın, hayatında aşka çok yer ayırması nadir görülür. Aşk, bu burç için esas ideallerinden sonra gelir. Özgürlük kavgası, mesleki görevler; bunların hepsi onlar için aşktan önce gelir. Kova, Eros’a nadiren kurban olur. Kurban edildikten sonra tekrar ezilenlerin haklarının ve büyük ideallerinin hayalini kurabileceği kendi dünyasına çekilir.
Kova, günlük sorunları aşabilme ihtiyacı içindedir. Başka insanlarla ilişki kurarken kendini sevilmeye değer, hoşgörülü, biraz serseri gösterir. Eşinin özgürlüğüne saygı duyar. Kıskançlığını dizginleyebildiği sürece bu böyle sürer.
Dostları bu davranışını aldırmazlık olarak görürler, ama aslında öyle değildir. Kova, duygularını açığa vurması söz konusu olduğunda çok çekingendir. Ayrılık acısını gözyaşlarıyla belli etmesi ondan beklenemez.


Balık;

TEMEL ÖZELLİKLERYönetici Yıldızınız: Neptün (Hayalleri temsil eder)Grubunuz: Su, negatifBurcunuzun cinsiyeti: DişiÜstün yeteneğiniz: Başkalarına karşı ilgi, şefkatÖzelliğiniz: CanlılıkEmeliniz: HuzurAmacınız: Servete ve mutluluğa ulaşmakAnahtar Sözcüğünüz: HayalcilikYenmeniz gereken huyunuz: Kendi değerinizi küçümsemekUğurlu gününüz: PersembeUğurlu sayılarınız: 7, 11, 73, 354, 7299Uğurlu taşınız: AkuamarinUğurlu renkleriniz: Deniz mavisi, Türk yeşili, yeşil, gümüş rengiUğurlu çicekleriniz: İnci çiçeği, zambakUğurlu kokularınız: Kiraz çiçeği, zambak, limon çiçeğiHoşlandığınız müzik: Huzur veren hafif müzikOlası hastalıklarınız: Sindirim sistemi, sinir sistemi hastalıkları, romatizma, alkolizmÇok iyi anlaştığınız burçlar: Yengeç, Akrepİyi anlaştığınız burçlar: Oğlak, Kova, Koç, BoğaKötü anlaştığınız burçlar: İkizler, BaşakNe iyi ne kötü: Aslan, TeraziBaşarılı olacağınız meslekler: Doktorluk, öğretmenlik, sosyal yardım görevlisi, din adamlığı, müzisyen, tasarımcı, metin yazarı, yazarBurcun ünlüleri: Albert Einstein, Alexander Graham Bell, Antonio Vivaldi, Bobby Fisher, Christopher Atkins, Chopin, Cindy Crawford, Gorbachev, Hugo, Jerry Lewis, Lisa Minelli, Michelangelo, Ornella Muti, Rossini, Rudolph Nurayev, Ursula Andress, Yuri Gagarin,
GENEL ÖZELLİKLER
Balık’ta su unsuruyla, değişen nitelik birleşir. Yöneticisi olan Neptün, sezme gücü, hayaller, derin duygular ve çevreye uyabilme niteliklerini burca verir. Dolayısıyla da ortaya son derece hassas bir burç çıkmıştır. Balık insanı, dış alemi duyguları sayesinde hemen algılar. Buna kendi hisliliği de eklenince Balık insanının aşağı yukaru tamamıyla duygulardan oluşmuş olduğu da anlaşılır.
Böyle duygulu bir tip, dünyamızda pek çok üzücü durumla karşılaşacaktır tabii. Bunların her biri de onu yıkabilir. Ama Neptün sayesinde Balık burcunun kendi kendisini aldatma yeteneği de vardır. Balık insanı, üzülmemek için çevreye uyar. Dolayısıyla da kendi düşüncelerinden vazgeçer. Bunu yapamadığı zamanlar Balık tipi büyük karamsarlığa kapılabilir.
Balık insanı, iyi niyetli, yumuşak ve çok merhametlidir. Ayrıca inanılmayacak kadar renkli bir iç dünyası vardır. Hem Balık insanı için gerçek olan da bu iç dünyadır işte. Oysa bu hayallerin gerçeklerle pek ilgisi yoktur. Ancak Balık insanının sezme gücü de inanılmıyacak kadar gelişmiştir. Bu sezgiler onu gerçeklere hazırlar. Yani bu duygular onu yaşamı sertliklerinden koruyan birer tampon gibidir. Hem Balık insanı gerektiğinde kendisini gerçeklerden uzaklaştırmasını da iyi bilir.
Yalnız bazen bu gerçeklerden kaçma isteği içkiye ve uyuşturucu maddelere düşmesine de yolaçabilir. Balık insanı, kuşkucu bir tiptir. Gerçekler bir yana; olmayan şeylerden bile korkarlar. Bu yüzden sinirleri bozulabilir. Yine bu tip, kendi kendini kandırır. Ayrıca başkalarını kandırmayı da doğal sayar.
Bu sözlerimizden Balık burcunun güçsüz, aciz olduğu anlamını çıkarmamalısınız. Bunlar Balığın özellikleridir. Ama doğum anında yıldız haritasındaki başka güçler bu etkileri hafifletir ve hatta çok olumlu hale getirebilir. Örneğin Balık tipinin eşsiz iç dünyası kendisi için yararlı olabilir. Yazı yeteneği olan bir Balık insanı bu sayede başarıya erişebilir. Güzel sanatların bütün dallarında da durum aşağı yukarı böyledir. Ünlü pek çok yazar ve sanatçı Balık burcundan çıkmıştır.
Balık insanı endişeli tip olduğu için hemen karamsarlaşır. Bu üzüntü biraz sürerse sinir rahatsızlıkları ve sindirim bozuklukları ortaya çıkabilir.
Balık insanlarının sezgisi çok güçlüdür. Ayrıca türlü güzel şeyleri hayal edebilir. Konuşması yumuşak ve tatlıdır. Yaşamın güzel şeylerinden, renklerden, müzikten, lüksden zevk alır. Eğer yıldız haritasında ona yön verecek güçlü bir (ya da birden fazla) gezegen varsa Balık insanı renkli hayallerini gerçekleştirebilir. Çok romantiktir ve iyi bir sevgili olur. Sevdiği kimseyi türlü üstünlüklerle süsler. Onun iç yüzünü pek göremez. Hayal kırıklığına uğrarsa aşkı söner; ama kısa süre sonra yine büyük aşkla sever.
Balık insanlarının her konuda bir fikirleri vardır. Konuşkandırlar, anlattıkları hikayelerle diğer insanları hemen çevrelerine toplarlar. Kendilerini kimsenin dinlemediğini hissederlerse rüyalara dalarlar. Ama Balık insanları lotoda 8 tutturmayı hayal etmezler. Bu onlar için çok bayağıdır ve Neptün’ün onlara kazandırdığı alışılmamış yaratıcı yeteneklerine uygun değildir. Rüya ülkesinin kapıları onlara hep açıktır. Bu hayaller öylesine canlıdır ki onları gerçekleştirme isteği duymazlar. Çünkü bir amaca ulaşmak için gerekli savaşçı ruhları yoktur. Bunun dışında günlük işlerin rutinliğinden nefret ederler. Mutlu olabilmek için, gelecekte olmasını umut edebilecekleri yeni bir şeye ihtiyaçları vardır.
Balık insanları fikirleriyle başkalarını heyecanlandırabilmek için çok çaba harcarlar. Onlar için önemli olan tek şey, yaratıcılıklarını mesleki açıdan kullanmaktır, örneğin bir reklam ajansında. O zaman devamlı emir almaktan şikayet etmeyen yardımcıları varsa mesleklerinde yükselebilirler.
En mutlu Balıklar sanatçı olanlardır. Konuşkanlıkları sayesinde sık sık onları koruyacak hamiler bulurlar. O zaman rutin ekmek kavgasından kurtulup yaratıcı yeteneklerini geliştirirler.